Esas No: 2021/3776
Karar No: 2022/951
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3776 Esas 2022/951 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/3776 E. , 2022/951 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.05.2019 tarih ve 2017/184 - 2019/186 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne yardım
Hüküm : 1) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
2) Sanık ... hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
3) Sanık ... hakkında TCK'nın 220/7-1 maddesi delaletiyle 314/2, TCK'nın 220/7-2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCKnın 62, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezaların sürelerine göre şartları bulunmadığından duruşmalı inceleme taleplerinin CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
I) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden;
Sanık ...’ın eşinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasının “suç ve cezaların şahsiliği ilkesi” uyarınca müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet sayılamayacağının gözetilmemesi ve sanık ... hakkında beyanının olmamasına rağmen ...’nın anlatımlarına gerekçede yer verilmesi dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu, vasfının tayini ve cezanın şahsileştirilmesi açısından yeterli olduğu görüldüğünden sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında verilen hükümlerle ilgili olarak;
1-a) Sanık ... yönünden;
Eşinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasının suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinde kuşku bulunmadığına göre, BDDK'nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası A.Ş'de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alınarak örgüt liderinin talimatı doğrultusunda bankacılık işlemleri yaptığı anlaşılan sanığın eyleminin bu haliyle örgüte yardım etme suçunu oluşturacağı da gözetilerek, UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir tanık veya itirafçı beyanı olup olmadığının saptanması, bulunması halinde bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin getirtilmesi, gerekmesi halinde ilgili şahısların tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması ile tüm delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini,
b. Sanık ... yönünden;
Eşinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasının suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinde kuşku bulunmadığına göre, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına organik bağ ile katıldığına ilişkin maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması açısından, UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında herhangi bir beyan yahut bilgi olup olmadığı araştırılıp bulunması halinde temin edilmesi ve temyiz aşamasında geldiği anlaşılan Günül Yıldırım ile birlikte usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmelerinden sonra tüm delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri,
c. Sanık ... yönünden;
BDDK'nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası A.Ş'de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alınarak, 30.04.2019 tarihli Bank Asya hesap hareketlerine dair bilirkişi raporunun sanık hakkında ilgili kısımı ve dosya kapsamı ile uyuşmayacak biçimde sanığın örgüt liderinin talimatı doğrultusunda bankacılık işlemleri yaptığı kabul edilerek örgüte yardım ettiğinin kabulüne yasal imkan bulunmadığından özellikle sanığın örgütteki konumuna ilişkin tespit içeren dijital veri bilgilerinin teyidi bakımından UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir tanık veya itirafçı beyanı olup olmadığının saptanması, bulunması halinde bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin getirtilmesi, varsa ilgili şahısların tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması suretiyle tüm delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini,
d. Sanık ... yönünden;
Sanığın örgütün hiyerarşik yapısına organik bağ ile katıldığına, örgütsel faaliyetlerinin ne zamana kadar devam ettiğine ilişkin maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması ve savunmanın denetlenmesi bakımından;
2014 yılı Eylül ayında Bank Asya hesabında biriken 102.000 TL paranın Albaraka Türk Katılım Bankası’na aktarılıp aktarılmadığının araştırılması, UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir tanık veya itirafçı beyanı olup olmadığının saptanması, bulunması halinde bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin getirtilmesi, gerekmesi halinde ilgili şahısların tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması ve temyiz aşamasında sanık ile ilgili olduğu gerekçesiyle 31.03.2021 tarihinde UYAP’a aktarılan İstanbul Cumhuriyet Başsavclığı’nın 28.01.2021 Tarih, 2018/209389 soruşturma numaralı dosyasının incelenerek CMK’nın 217. maddesi uyarınca okunup tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini,
e. Sanık ... yönünden;
Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
Hüküm verildikten sonra temyiz aşamasında sanığın 08.09.2020, sanık müdafinin 25.09.2020 tarihli dilekçelerinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtmesi ve örgütteki konumu ile bazı örgüt mensupları hakkında birtakım bilgiler vermesi karşısında; dilekçe muhtevaları da gözetilerek sanığın yeniden dinlenip etkin pişmanlık kurumunun mahiyet ve şartları da anlatılarak ayrıntılı ifadesi alınmak suretiyle hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
f. Sanık ... yönünden;
Sanığın örgütün hiyerarşik yapısına organik bağ ile katıldığına ilişkin maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması açısından; UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında herhangi bir beyan yahut bilgi olup olmadığı araştırılıp, bulunması halinde belirlenen şahıs ifadeleri, temyiz aşamasında geldiği anlaşılan ...’ün ifade tutanakları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu’nun 20.01.2022 tarihli, 2021/263259 soruştuma numaralı jandarma mahrem imamlara ilişkin yürütülen soruşturmada ele geçirilen dijital veride sanığın da adının geçtiği belgeler ile birlikte Bursa Kaçakçılık ve Organize Suçlar Genel Müdürlüğünce yapılan araştırma kapsamında incelenen dijital veride örgüt liderinin içerikleri, ByLock, Kakaotalk programları kalıntılarına ulaşıldığına dair yazı CMK’nın 217. maddesi uyarınca okunup tartışılması ve adı geçen şahısların usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmelerinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri,
g. Sanık ... yönünden;
Sanığın örgütün hiyerarşik yapısına organik bağ ile katıldığına ilişkin maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması açısından;
Örgütle irtibatlı Bank Asya’da örgüt liderinin talimatı üzerine bankacılık işlemleri yapılıp yapılmadığının tespiti amacıyla temin edilen hesap hareketlerine ilişkin belgeler üzerinde daha önceki yıllardaki hesap hareketleri ile de karşılaştırma içeren ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında herhangi bir beyan yahut bilgi olup olmadığı araştırılıp bulunması halinde belirlenen şahıs ifadelerinin, temyiz aşamasında gelen dijital inceleme raporunda geçen sosyal medya hesabında “cemaat içindeyim ama ne kadar bir şeylerimi yerine getirebiliyorum” mesajı ile birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışıldıktan sonra gerekirse ilgili şahısların tanık sıfatıyla dinlenmelerinden sonra sonucuna göre hukuki durumunun ve suç vasfının tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belgelere dayanılarak yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi
2- Sanık ... yönünden;
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.).
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).
Suç örgütünün tanımlanıp yaptırıma bağlandığı 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin 7. fıkrasında yardım fiiline yer verilmiştir. “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir.
Yardım fiilini işleyen failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yardımda bulunduğu örgütün TCK’nın 314. maddesi kapsamında silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi, yardımın örgütün amacına hizmet eder nitelikte bulunması yardım ettiği kişinin örgüt yöneticisi ya da üyesi olması gereklidir. Yardımdan fiilen yararlanmak zorunlu değildir. Örgütün istifadesine sunulmuş olması ve üzerinde tasarruf imkanının bulunması suçun tamamlanması için yeterlidir.
Yardım fiilleri örgüte silah sağlama ve terörün finansmanı dışında tahdidi olarak sayılmamıştır. Her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemler yardım kapsamında görülebilir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 11.11.1991 tarih, Esas 9-242, Karar 305). Yardım teşkil eden hareketin başlı başına suç teşkil etmesi gerekmez. Yardım bir kez olabileceği gibi birden çok şekilde de gerçekleşebilir. Ancak yardım teşkil eden faaliyetlerde devamlılık, çeşitlilik veya yoğunluk var ise örgüt üyesi olarak da kabul edilebilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Oluş, savunma ve kabule göre; sanığın örgüte müzahir kurumlarda çalışması ve hayatın olağan akışına uygun savunmasına göre TMSF’ye devredildikten sonra da katılım hesabını yenilediği anlaşılan mutad Bank Asya hesap hareketi dışında örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılarak, çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk içeren faaliyetlerde bulunduğu ya da örgüte maddi veya manevi yardımda bulunduğu yönünde mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak yeterli delil elde edilemeyen sanığın müsnet suçtan beraatine karar vermek gerekirken delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, sanık ...’ın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.