(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/11181 E. , 2012/747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhkem eşyayı kırarak hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5252 sayılı Türk Ceza Yasası"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasa"nın 9/3. maddesi uyarınca; önceki ve sonraki Ceza Yasalarının ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ve her iki yasaya göre ayrı ayrı sonuçlar belirlenip lehe olan yasa denetime olanak verecek şekilde karar yerinde gösterilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanığın müştekiler ..., ..., ..., ... ve ..."a hırsızlık suçuna yönelik eylemlerinin, 5237 sayılı TCK.nın 142/1-b maddesindeki suçu oluşturması karşısında, yazılı şekilde uygulama yapılması,
3-5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükümlerin önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Yasanın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; sanığın eylemlerinin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında, müştekiler ..., ..., ... ve ... yönünden şikayet bulunduğundan aynı yasanın 116/1 ve 151/1.maddelerine uyan konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu, müşteki ... yönünden ise eylemin gece sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiği anlaşılmakla 5237 sayılı yasanın 142/1-b maddesi ile hüküm kurularak aynı yasanın 143.maddesinin uygulanması gerektiği, aynı yasanın 116/4 ve 151/1.maddelerine uyan geceleyin konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu gözetilerek, tüm suçlar yönünden öncelikle taraflara uzlaşma teklif edilip sonucuna göre bu suçlarla ilgili bir uygulama yapılmaması,
4-Sanığın müştekiler ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde, dosyalarında bulunan, suçların nitelendirilmesine yönelik C.Savcılığı tarafından yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ile mahkeme tarafından yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu arasında muhkemlik konusunda çelişki bulunduğunun anlaşılması karşısında, bu raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve karar yerinde mahkeme tarafından yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna neden üstünlük tanındığı açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-5237 sayılı TCK’nın 145. maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleri, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığı” nın 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, çalınan eşyaların değeri de gözetildiğinde, bu maddeye düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek yazılı biçimde uygulama yapılması,
6-Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezaların tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK’nın da cezaların toplanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 5275 sayılı Yasanın 99. maddesinde de kesinleşmiş hükümlülüklerin infaz aşamasında toplanmasını öngördüğü gözetilmeden, hükmolunan cezaların ayrı ayrı yerine getirilmesi yerine toplanmalarına karar verilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
2-Özgürlüğü bağlayıcı ceza ile hükümlülüğüne karar verilen sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 53. maddesi ile uygulama yapılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.