(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2021/2099 E. , 2021/4378 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik (değişen suç vasfına göre bedelsiz senedi kullanma)
HÜKÜM : TCK"nın 156/1,62,52/2 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın, kızı ... ve eşi ... adına ticaret sicilinde kayıtlı bulunan "... Petrol...Ltd.Şti."ni" fiilen işlettiği, şirketin katılana olan borçları nedeniyle sanığın suça konu TEB ... şubesine ait 28/08/2012 keşide tarihli, 20.000 TL bedelli çeki katılanın yetkilisi olduğu "... Akaryakıt...Ltd.Şti." lehtar olarak göstererek verdiği, katılanın ödeme gününde bankaya ibrazında çekin karşılığının olmadığını anlayınca sanığın çekin bedelini elden ödeyerek, elinde çek yaprağı kalmadığını beyanla katılanın cirosunu silmeden çeki geri aldığı, daha sonra çekteki keşide tarihini "28.01.2013" olacak şekilde tahrip edip yeniden tedavüle çıkartarak borcuna karşılık "Akyol Otomotiv....Ltd.Şti." yetkilisi tanık Mehmet"e verdiği, çekin tanık tarafından icraya konulduğunda katılanın çekteki tahrifatı öğrenerek şikayette bulunduğu, bu surette sanığın bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediği kabul olunan somut olayda,
1- Her ne kadar sanık hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; TCK"nın 156. maddesinde yer alan bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için, senette yazan miktarın ödenmesi veya ödemeye eşdeğer bir işleme tutulması ya da ödenmesine gerek kalmaması gerektiği, dolayısıyla suçun konusunu şeklen geçerli fakat hukuken geçersiz bir senedin oluşturduğu; somut olayda suça konu çekin sanığın eline geçtiği sırada keşide tarihinin "28/08/2012" olmasına rağmen, keşide tarihinde tahrifat yapılarak yeniden tedavüle sokulduğu, dolayısıyla ortada şeklen geçerli bir senet bulunmadığı anlaşılmakla, bedelsiz senedi kullanma suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağı; iddianamedeki anlatım da nazara alındığında sanık tarafından keşide tarihinde tahrifat yapılarak çekin yeniden tedavüle sokulması nedeniyle sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 204/1 maddesinde düzenlenen "resmi belgede sahtecilik" ve koşulların oluşması TCK"nın 158/1-f maddesinde düzenlenen "Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçlarını oluşturacağı, ancak nitelikli dolandırıcılık suçundan açılmış kamu davası bulunmadığından, öncelikle sanık hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan suç duyurusunda bulunulması, soruşturma sonucunda dava açıldığı takdirde dosyaların birleştirilmesi, açılmadığı takdirde resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla suça konu senedin duruşmada mahkeme heyeti tarafından incelenip, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde bedelsiz senedi kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanığa yüklenen "bedelsiz senedi kullanma" suçu nedeniyle açılan kamu davası üzerine verilen hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddelerinde düzenleme yapıldığı gözetilerek, yeni düzenlemeye göre uzlaştırma işlemleri yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.