
Esas No: 2017/796
Karar No: 2019/117
Karar Tarihi: 08.01.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/796 Esas 2019/117 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/11/2016 tarih ve 2016/1191-2016/1188 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/01/2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin eşi ... ile birlikte 21.11.2013 tarihinde ortak hesap açtıklarını, ortak hesap sözleşmesinin 2.2 maddesine göre hesapta müşterek imza ile işlem yapılması gerektiği halde davalı banka görevlilerinin 06/12/2013 tarihinde dava dışı eş ..."ın talebi ile ortak hesaptaki 575.963,94 TL"yi ... şahsi hesabına havale ettiğini, yapılan işlemlerle ilgili olarak müvekkilinin bilgisi ve talimatı bulunmadığını, 24.02.2014 tarihinde hesabı ile ilgili olarak bilgi almak için gittiğinde eşi ile birlikte gelmesi gerektiği söylenmesi üzerine 25.02.2014 tarihinde tekrar eşi ile gittiğinde hesap dökümlerini almak için imza atması gerektiği söylenerek işlem tarihi 06.12.2013 ve 11.12.2013, düzenleme tarihi 25.02.2014 olan dekontların imzalattırıldığını, paranın müvekkilin eşi tarafından ... adlı yatırım kanallarında kullanılıp kısa sürede tüketildiğini, müvekkilinin zarara uğramasında davalı Banka"nın kusurlu olduğunu ileri sürerek, 575.000,00 TL"nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ortak hesapta 1/2 payı dışında dava açma ehliyetinin bulunmadığını, davacının evlilik birliği devam etmekte olup dava konusu işlemden bilgisi olduğunu, aksini ileri sürmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, 25.02.2014 düzenleme tarihli dekontu imzalamakla 06/12/2013 ve 11.12.2013 tarihli işlemlere icazet verdiğini, hesap kapama talimatını imzalarken de hiçbir itiraz ileri sürmediğini, paranın nereye harcandığından haberdar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile eşinin ortak hesabındaki paranın 06/12/2013 tarihinde, eşi ..."ın hesabına geçirilmesinden sonra davacının ortak hesap kapatma talimatı başlıklı belgeyi bizzat bankaya gelerek ihtirazi kayıt ileri sürmeden imzaladığından davacının iradesinin yanıltıldığının kabul edilemeyeceği, iradesinin davalı banka tarafından yanıltıldığına dair somut delil de bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.