20. Hukuk Dairesi 2013/3490 E. , 2013/8082 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Beldesi, ... Mahallesi, ... Mevkii 111 ada 6 parsel sayılı 52,93 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle üç katlı kargir bina ve arsa niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 2008/9363 - 14873 sayılı 10.11.2008 günlü onama kararı üzerine davalı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ve Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 29/12/2009 gün 2009/118336 - 19914 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Her nekadar; mahkemece, Orman Yönetiminin davasının kabulüne, Dairede; uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmişse de, hükme esas alınan orman bilirkişi raporuna ekli hava fotoğrafı ile karar düzeltme isteminde bulunan davalı ... tarafından karar düzeltme dilekçesine eklenen hava fotoğraflarının birbirine uymadığı, davalı ..., ekli hava fotoğrafı üzerine aplikeli haritayı kadastro müdürlüğünden temin ettiğini belirttiğinden, Dairenin 2009/5763 -6472 sayılı 14.04.2009 günlü iade kararı üzerine, kadastro müdürlüğü tarafından istenilen davalı yere ait hava fotoğrafının müdürlükte bulunmadığı cevabının verildiği, dosya kapsamına göre de, taşınmazın bulunduğu yöreye ait 1954 ve 1972 çekim tarihli dava fotoğrafları ile bu fotoğraflara göre düzenlenmiş memleket haritalarının bulunduğu, bilirkişilerce uygulanan hava fotoğrafı ve memleket haritasının çekim ve düzenleme tarihlerinin tam anlaşılamadığı gibi, davalının karar düzeltme dilekçesinin ekinde bulunan ve hava fotoğraflarında çekim tarihi ile bu haritanın taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, kapsıyor ise taşınmazın bu hava fotoğrafı ile bu fotoğrafa göre düzenlenmiş memleket haritasındaki konumu saptanıp, hukuki durumu tartışılmalıdır.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde en eski ve daha sonraki memleket haritalarının tarihleri ile hangi çekim tarihli hava fotoğraflarından elde edildiği ve davalının karar düzeltme dilekçesine eklediği, hava fotoğraflarının hangi çekim tarihi olduğu sorularak, en eski ve daha sonraki tarihli orjinal renkli memleket haritaları ve hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayacak bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de
uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu, mahkemenin 2007/ 407 Esas sayılı dava dosyasında aynı nedenle davaya konu olduğu anlaşılan 111 ada 4 sayılı parselle ve çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri müşterek imzalı, krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; hava fotoğrafları ile memleket haritaları arasında boyama hatası bulunup bulunmadığı, taşınmazın 1954 tarihli hava fotoğraflarında açık alan olarak gözükse bile 1972 tarihli hava fotoğraflarında orman olarak gözüküyor ise, bir başka anlatımla, 1954 tarihi ile 1972 tarihi arasında taşınmazın üzerine orman bitki örtüsü gelmesi halinde dahi 2005 yılında belgesizden tespit edilen taşınmazın hukuken orman sayılacağı ve zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğu" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, dava konusu 111 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.