Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15043
Karar No: 2015/3813
Karar Tarihi: 03.03.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/15043 Esas 2015/3813 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/15043 E.  ,  2015/3813 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar ... ve ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.03.2015 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalılar ... ve .... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."ın kullandığı araçla davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpışması sonucu muris ..."ın vefat ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... için 25.000 TL, davacı çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 10.000 TL, davacı anne ... için 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı eş ... için 75.000 TL, davacı çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 50.000 TL, davacı anne ... için 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 18.02.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacı ... için 189.470,26 TL, davacı ... için 11.724,81 TL, davacı ... için 24.471,62 TL, davacı ... için 6.931,54 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, özetle davanın reddini savunmuştur.
    Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 189.470,26 TL, davacı ... için 11.724,81 TL, davacı ... için 24.471,62 TL, davacı ... için 6.931,54 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 20.04.2011 tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan, davacı ... için 7.000 TL, davacı çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 5.000 TL, davacı anne ... için 4.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar ... ve .... vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekilince desteğin Romanya"da faaliyet gösteren Agrom isimli şirketin %94 hissedarı olduğu, ayrıca merkezi ...."de bulunan .... isimli şirketin de sahibi olduğu, birçok şirkete danışmanlık yaptığı iddia edilmiştir. Buna göre mahkemece öncelikle, anılan şirketlerde kaza tarihi itibariyle desteğin konumu ile görev ve yetkilerinin belirlenmesi, dosyaya sunulan tüm deliller ve desteğin hesap hareketleri incelenmek suretiyle desteğin danışmanlık yapmak suretiyle elde ettiği düzenli gelirlerin tespit edilmesi gerekmektedir.
    Davacıların ölenin mirasçısı oldukları gözönüne alındığında desteğin ölümü ile adına kayıtlı şirketler yasal mirasçılarına geçecektir. Bu anlamda desteğin şirket hissedarı olduğunun tespiti halinde, şirketin geliri devam edeceğinden davacıların müteveffanın vefatından sonra da malvarlığında eksilme olmayacaktır. Bu durumda, desteğin kişisel yetenek ve emeğinin şirket gelirine katkısı belirlenmeli ve bu miktar üzerinden destekten yoksunluk zararı belirlenmelidir. Desteğin şirketlerde ücretle çalışması halinde ise bu ücret esas alınmalıdır. Ayrıca desteğin danışmanlık yaptığı şirketlerden düzenli gelir elde etmesi durumunda bu gelir de zararın hesabında dikkate alınmalıdır.
    Bu bakımdan böyle bir davada gerçek zararın belirlenmesi için, desteğin gelirinin daha net kriterle ortaya konulması gerekmekte olup, açıklanan hususlar gözönüne alınarak desteğin birden fazla gelir getirici faaliyetin bulunması halinde hakkaniyete uygun muhtemel bir gelirin belirlenmesi ile uzman aktüer bilirkişiden yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, ölen desteğin kusursuzluğu, yaşı, davacılara olan yakınlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kaza tarihi, ölüm olayı nedeniyle duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde olmayıp azdır. Makul ölçüde manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değildir.
    4-Davalıya ait araç nakliye işi yapan kamyon olup ticari niteliği gözetildiğinde, davacılar yararına avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve .... Vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tüm taraf vekillerinin, (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... ve ..."ne verilmesine, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ..."den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı .... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 03/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi