2. Hukuk Dairesi 2009/3089 E. , 2009/13890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Samsun 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ :05.11.2008
NUMARASI :Esas no: 2008/895 Karar no:2008/757
Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, zeka geriliği ve epilepsi hastalığı bulunan 1985 doğumlu A.K.hakkında 2828 sayılı yasa uyarınca "korunma kararı" verilmesine yönelik olup 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6/1-c maddesi uyarınca görevli mahkeme, Aile Mahkemesidir. İşin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.13.07.2009 (Pzt.)
KARŞI OY
Türk Medeni Kanununun 432. maddesi:"Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilir veya alıkonabilir. Görevlerini yaparlarken bu sebeplerden birinin varlığını öğrenen kamu görevlileri, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar." 433. maddesi: "Yerleştirme veya alıkoymaya karar verme yetkisi, ilgilinin yerleşim yeri veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bulunduğu yer vesayet makamına aittir" hükmünü taşımaktadır. İtiraz konusunu düzenleyen 435. madde ise: "Kuruma yerleştirilen kişi veya yakınları, verilen karara karşı kendilerine bildirilmesinden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler." demektedir.
Yine Türk Medeni Kanununun vesayet dairelerini düzenleyen 397. maddesi ise: "Kamu vesayeti, vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütülür.Vesayet makamı, Sulh Hukuk Mahkemesi; denetim makamı, Asliye Hukuk Mahkemesidir." hükmünü taşımaktadır.
Dava, zeka geriliği ve epilepsi hastalığı bulunan 1985 doğumlu ergin kişi hakkında 2828 sayılı yasa uyarınca "Korunma Kararı" verilmesine yönelik olup, Türk Medeni Kanununun 432,433,435 ve 397. maddeleri dikkate alındığında, ergin kişi hakkında, korunma kararının verilip verilmemesi vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girmektedir.
Ayrıca, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerini Düzenleyen Kanununun 4/1. maddesi 19.04.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5133 sayılı kanunla değiştirilmiş ve değişiklik neticesinde : "22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabı ile...." demek suretiyle, Medeni Kanunun üçüncü kısımda bulunan vesayet ile ilgili davalar Aile Mahkemesinin görev kapsamından çıkarılmıştır. Bu durumda, 4787 sayılı kanunun 4/1 maddesi: 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından (üçüncü kısım) hariç olmak üzere (TMK.md. 118-395) kaynaklanan bütün davalarda Aile Mahkemesini görevli kılmıştır. Somut olayda; İstek, Türk Medeni Kanununun 432. maddesinden kaynaklanan "Ergin kişinin koruma altına alınması" davası olduğuna göre, görev vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Yerel mahkemenin görevsizlik kararının doğru olduğundan ve onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyorum.
KARŞI OY
Aile mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işler, bu mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerine dair 4787 sayılı yasanın 4. maddesinde gösterilmiştir. Aile mahkemeleri, ancak görev alanına giren konularda, yetişkinler hakkında yasanın 6. maddesinde sayılan tedbirleri alabilir. İstek, “özürlü” olan ergin kişi hakkında 2828 sayılı yasaya göre koruma kararı verilmesine ilişkindir. Özürlü ergin kişilerin, 5378 sayılı “ Özürlüler ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”la, 2828 sayılı yasa kapsamına alındığı, bunların sağlık, bakım, eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna verildiği doğrudur. Ancak, ergin kişilerle ilgili koruma kararını Aile mahkemelerinin alacağına ilişkin gerek 2828 sayılı yasada, gerekse, 5378 sayılı yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Aile mahkemeleri Kanununun 6. maddesi, “aile mahkemesinin, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere görev alanına giren konularda, yetişkinler hakkında, bu maddenin (a) (b), (c) ve (d) bentlerinde gösterilen önlemlere karar verebileceğini” belirtmektedir. Bu düzenlemeye göre, aile mahkemesinin ergin kişiler hakkında kanunda gösterilen önlemleri alma yetkisi, görev alanına giren konularla sınırlıdır. Özürlü ergin kişi hakkında koruma kararı alınması da, aile mahkemesinin görev alanına girmemektedir. Bu bakımdan yerel aile mahkemesince görevsizlik kararında yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatindeyim.Hüküm onanmalıdır. Bu sebeple değerli çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyorum.