19. Hukuk Dairesi 2018/2439 E. , 2020/728 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında ilk derece mahkemesinden verilen davanın kısmen kabulüne yönelik hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun kabulüne yönelik kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ...A.Ş. ile dava dışı ... Tar. Tic. ve San. Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerini davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalıların garantör sıfatı ile kefil olmasının asıl borçlunun sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, BK"nın genel hükümleri gereğince öncelikle tüzel kişiliğin sorumluluğuna gidilmesinin asıl olduğunu, davalıların davacı bankaya takipte talep edilen tutarda borcu olmadığını, temerrüt faizinin bankalarca uygulanabilir en yüksek faiz oranının % 50 fazlasını geçemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, borcun ödenmemesi üzerine banka tarafından hesabın kat edildiği, gerek asıl kredi borçlusunun gerekse kefillerin borcun ödenmesinde temerrüde düştükleri, davalı kefillerin takip ve dava konusu edilen ... nolu şirket kredi kartı borcundan dolayı herhangi bir sözleşme ve taahhütnamede kefalet imzalarının bulunmaması nedeniyle bir sorumluluklarının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile davalı borçluların Antalya 12. İcra Müdürlüğü"nün 2015/3726 esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazlarının kısmen iptaline karar verilmiş,hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, genel kredi sözleşmesinin 3.5. maddesinde kredinin kefalet karşılığı kullandırılması ve kefillerin sorumluluğu başlığı altında kefillerin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin belirlendiğini, davalı kefillerin kurumsal kredi kartlarına yönelik ayrıca bir sözleşme imzalayıp taahhütte bulundukları ya da kefaletlerinin bulunduğu dosya içeriği ve sözleşme kapsamında yer almadığı, bu durumda davalı kefillerin takip ve dava konusu şirket kredi kartı kullanımından doğan banka alacaklarından sorumluluklarının bulunmadığı, mahkemece de aynı gerekçe ile kredi kartı kullanımından doğan alacağa ilişkin davanın reddine karar verildiği, kararın sözleşmeye, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin bu yönden esastan reddine, ancak 6100 sayılı HMK"nın 326. maddesi uyarınca davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa mahkemenin yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağının hüküm altına alındığı, ilk derece mahkemesince bu yönden hatalı hesaplama yapıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu istinaf talebinin bu yönden esastan kabulüne, 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2 maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 11.07.2017 tarih ve 2015/679 esas, 2017/628 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalı borçluların Antalya 12. İcra Müdürlüğü"nün 2015/3726 esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazlarının kısmen iptaline, takibin 3.050.563,42 TL asıl alacak, 10.722,71 TL işlemiş akdi faiz, 31.209,64 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.096,52 TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 3.094.592,29 TL alacak üzerinden ve taksitli 38-1 nolu kredi asıl alacak tutarı 145.720,53 TL"ye yıllık % 22,8 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi, taksitli 47-2 nolu kredi asıl alacak tutarı 424.072,41 TL"ye yıllık % 23,52 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi, taksitli 47/1 nolu kredi asıl alacak tutarı 432.420,38 TL"ye yıllık % 24 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi, taksitli 47-3 nolu kredi asıl alacak tutarı 331.506,23 TL"ye yıllık % 23,52 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi, borçlu cari hesap 45-3 nolu çek kredisi asıl alacak tutarı 1.681,994,47 TL"ye yıllık %25,50 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi,borçlu 39-2 nolu çek kredisi asıl alacak tutarı 34.849,40 TL"ye yıllık % 72 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmak ve tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla devamına, davacının fazlaya dair isteminin reddine, haksız itiraz edilen 3.050.563,42 TL asıl alacağın takdiren % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,davalının tazminat talebinin reddine, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 211.391,59 TL karar harcından peşin alınan 38.152,79 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 173.238,80 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından karşılanan 27,70 TL"ilk dava masrafı, 143,00 TL tebligat ve 350,00 TL bilirkişi olmak üzere toplam 520,70 TL"nin kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 510,10 TL"sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 96.145,92 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 7.434,25 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA,dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.