1. Hukuk Dairesi 2016/18561 E. , 2020/2249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali- tenkis davası sonunda, yerel mahkemenin yetkisizliğine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan ..."ın, İzmir 2. Noterliğinin 26.03.1992 tarihli düzenleme şeklinde vasiyetnamesi ile İzmir ili Gürçeşme Mahallesi 41602 ada 8 parsel sayılı taşınmazı davalılara bıraktığını, bu temlikin saklı payını zedelediğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptali ile tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen yetkisizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği Şuhut Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Yargıtay 2. Hukuk Dairesince; "... sözü edilen belgenin koşullarının varlığı halinde tenkis hesabında dikkate alınması gerekecektir. Mahkemece tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılıp davalılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırmanın tasarruf edilebilir kısmı aşıp aşmadığı ve davacının saklı payına el atıp atmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır...” gerekçesiyle bozulmuş, sair hususlar onanmış, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının 3/32 payının iptaline ilişkin karar bu kez Yargıtay 16. Hukuk Dairesince " somut olayda mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde araştırma yapılarak hüküm tesis edilmesi gerekirken, davacının saklı payının ihlal edilip edilmediği tespit edilmeden, sabit tenkis oranı belirlenmeden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, iptal edilen pay ile ilgili olarak tescil hükmü kurulmaması da isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 12/1 maddesi gereği davada İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; Türk Medeni Kanunu 576. maddesi “Miras, malvarlığının tamamı için mirasbırakanın yerleşim yerinde açılır. Mirasbırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” hükmünü, 6100 sayılı HMK"nın 11/1-a maddesi de “Aşağıdaki davalarda , ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. a)Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar....” düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalılar tarafından sunulan 22.12.2002 tarihli ilmuhaberde ve dinlenen tanık beyanlarında, mirasbırakanın ikinci eşi ile evlendikten sonra Şuhut’a yerleştiği ve burada öldüğü anlaşılmakla, mirasbırakanın son yerleşim yerinin Şuhut olduğu ve davaya bakma yetkisinin Şuhut Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu açıktır.
Hal böyle olunca, işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru değildir.
Davalıların yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.