3. Hukuk Dairesi 2019/1600 E. , 2020/1690 K.
"İçtihat Metni"
Davacı İZSU Genel Müdürlüğü ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davasına dair İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 24/11/2015 tarihli, 2012/1031 - 2015/469 sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 08/11/2018 tarihli, 2018/6303 Esas ve 2018/11261 Karar sayılı ilama karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı üniversitenin resmi okul ve hastane abonesi olduğunu, 2004 yılı Mayıs ayına ait 21.051,19 TL"lik su tüketim bedelinin ödenmemesi nedeniyle asıl alacağın ve İzsu Tarifeler Yönetmeliği"nin 32. maddesine göre oluşan faiz alacağının tahsili amacıyla davalı üniversite aleyhine başlattıkları icra takibine, davalı borçlu kurumun itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; kurum kayıtlarına göre takibe konu faturanın ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; İzmir 19. İcra Müdürlüğü"nün 2012/12130 sayılı takibi ile ilgili olarak 21.051,19 TL asıl alacak, 21.186,27 TL işlemiş faiz, 3.813,53 TL işlemiş faize ait KDV olmak üzere toplam 46.050,99 TL üzerindeki itirazının iptaline karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine, Dairemizin 08.11.2018 tarihli, 2018/6303 Esas ve 2018/11261 Karar sayılı ilamı ile "Abonelik sözleşmesinde; borç ödenmediği takdirde, abonenin sıfatına göre faiz uygulanacağı, tarafların tacir olmadıkları ve davalı kurumun aboneliğinin ticari olmadığı nazara alındığında asıl alacağa ticari faiz uygulanamayacağı, mahkemece, davacının takip tarihine kadar talep edebileceği yasal faiz miktarının hesaplanması bakımından dosyanın uzman bilirkişiye verilerek taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması gerektiği" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına karşı; davacı ve davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir.
1- Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre, düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK’un 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından davalının tüm, davacının sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekir.
2- Davacının faiz yönünden karar düzeltme talebine gelince,
Somut olayda, davacı faturadan kaynaklı alacağını gecikme zammı ile birlikte davalıdan alınmasını talep etmiş, mahkemece taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinde gecikme zammı uygulanmasına dair hüküm olmadığı, alacağın ticari nitelikte olduğu gerekçeleriyle alacağın avans faiz oranı üzerinden yapılan faiz hesaplamasıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 19/2.maddesine göre; taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır. Davacı tacir olup, dava konusu alacak ticari işletmesi ile ilgili olduğundan dava konusu alacak için avans faizi istenebilir.
Bu itibarla; alacağa avans faizi uygulanmak suretiyle davanın kısmen karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından kararın onanması gerekirken zuhulen yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulduğu anlaşıldığından; davacının bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının tüm, davacının sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, HUMK"un 440. maddesi gereğince davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.11.2018 tarihli, 2018/6303 Esas ve 2018/11261 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.