Dava, iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş göremezlik oranının tespiti ile maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, sigortalının iş kazası nedeniyle iş göremezlik oranının % 65 olduğunun tespitine ve 199.443,77 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 21.05.2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Osman ’dan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı SGK yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
İş kazası nedeniyle hükmedilecek maddi ve manevi tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.
Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliğinin Geçici 1. maddesinde; bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışma gücü kaybı, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü, harp malullüğü sonucu meslekte kazanma gücü kaybı ile erken yaşlanma durumlarının tespiti talebinde bulunan sigortalılar ve hak sahipleri için, yürürlükten kaldırılan ilgili sosyal güvenlik mevzuatının 5510 sayılı Yasaya aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı, 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahli Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kulunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında sürekli iş göremezlik oranına yönelik görüş ayrılığı bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; davacı sigortalının iş kazası sonucunda yaralandığı, olayın SGK tarafından iş kazası olduğunun tespit edildiği, SGK Maluliyet Daire Başkanlığı’nın raporunda davacının sürekli iş göremezlik oranının % 53 olduğunun belirtildiği, bu rapora itiraz edilmesi üzerine SGK Yüksek Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporda davacının sürekli iş göremezlik oranının değişmeksizin % 53 olduğunun belirtildiği, bu rapora da itiraz üzerine Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda davacının sürekli iş göremezlik oranının % 65 olduğunun belirtildiği, SGK Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu raporları arasındaki çelişkinin Adli Tıp Genel Kurulu tarafından düzenlenecek rapor ile giderilmesi ve davacının sürekli iş göremezlik oranı kesinleştikten sonra çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Öte yandan, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenleme karşısında, maddi tazminat istemi hakkında davacının talebini aşmamak kaydıyla, Kurumca bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin, rücu edilebilecek kısmının hesaplanarak, belirlenen zarar tutarından indirilmesi ile karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuksal olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ile Osman Sönmez"e iadesine, 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.