8. Hukuk Dairesi 2011/3741 E. , 2011/5229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Tescil, Elatmanın Önlenmesi ve Yıkım
Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı Hazine, Alacaatlı Köyü Tüzel Kişiliği ve dahili davalı ... aralarındaki tescil, elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...5. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.06.2009 gün ve 28/181 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, imar ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak tescil harici bırakılan taşınmazın vekil edeni adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine ve dahili davalı ... Belediyesi vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Birleşen davada, davacı Hazine vekili aynı yerler hakkında tescil talebi ile birlikte müdahalenin önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, davacı-karşı davalı ...’un açtığı davanın kısmen kabulü ile 06.05.2005 tarihli raporda A harfiyle gösterilen 1527 m2"lik taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak davacı adına tesciline, aynı krokide B harfi ile işaretlenen taşınmaz hakkındaki davanın reddine, birleşen davada ise; B harfi ile gösterilen 709 m2"lik yerin Hazine adına tescili ile davacının müdahalesinin önlenmesi ve A ile gösterilen kısma ait davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün redde ilişkin bölümü ilk davacı-karşı davalı vekili, kabule ilişkin bölümü ise davalı-karşı davacı Hazine vekili ile dahili davalı ... Belediyesi vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı-karşı davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün 06.05.2005 tarihli raporda B harfi ile gösterilen 709 m2"lik kısmın Hazine adına tescili ile davacının müdahalesinin önlenmesine ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davalı Hazine ve dahili davalı ... Belediyesinin temyiz itirazlarına gelince;
İlk dava, TMK.nun 713/1 ve Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine dayanılarak açılan ve tescil harici bırakılan taşınmazın imar ihya ve zilyetliğe dayanılarak açılan tescil davasıdır. Dava konusu taşınmaz “ekilemez arazi” olarak 1953 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu tescil harici bırakılmıştır. Bir yerin imar – ihya yoluyla kazanılması için, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde belirtilen tüm olumlu koşullarının oluşmuş olması ve olumsuz koşulların araştırılması gerekir. Anılan maddede aynen “orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden masraf ve emek sarfı ile imar – ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına aksi taktirde Hazine adına tespit edilir.” denilmektedir. Maddede açıkça belirtildiği üzere, nitelikleri belirtilen bu tür yerlerin para ve emek sarfı suretiyle tarıma elverişli hale getirilmesi gerekir. Keşiflerinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; imar-ihyadan bahsetmemişler sadece davacının 1973 yılından itibaren ahır, samanlık ve ev yapmak suretiyle tasarruf ettiğini hatta bir kısım binaların 1993 yılında yapıldığını bildirmişlerdir. Bir yerin imar-ihya yoluyla kazanılması için az öncede açıklandığı üzere tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu olgunun tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıldan fazla süreyle Kadastro Kanununun 14. maddesindeki koşullar altında tasarruf edilmiş olması gerekir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre; ev ve benzeri tesisler yapmak Kadastro Kanununun 17. maddesinin uygulanması bakımından ihya sayılmadığı gibi Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bu gibi yerlerin ev ve benzeri tesisler yapmak suretiyle tasarruf edilmesi de aynı zamanda ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılmaz. Her ne kadar, 04.06.2007 tarihli raporda dava konusu taşınmazın kısmen imar ihya edildiği açıklanmış ise de raporun tümü dikkate alındığında imar ihyadan kastın taşınmazda 1975 yılı itibariyle bir kısım binaların bulunduğu olgusudur.
Aynı şekilde, dava konusu taşınmazın güneyinde yer alan 956 parsel, ... tarafından açılan dava sonucu imar-ihya ve zilyetlik şartları oluşmadığından reddedilerek Hazine adına hükmen ham toprak vasfı ile tescil edilmiştir.
Ekilemez arazi olarak tescil harici bırakılan taşınmazda ev ve benzeri tesisler yaparak tasarruf edilmiş olması imar ihya ve ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağı ve taşınmazın Kadastro Kanununun 18. maddesinde değerlendirilmesi gereken yerlerden olduğu göz önünde tutularak asıl davanın reddi ile birleşen dava ile Hazinenin tescil ve müdahalenin önlenmesi taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; 06.05.2005 tarihli krokide A harfi ile gösterilen 1527 m2"lik taşınmaz bölümü için davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına ve 250,00 TL peşin harcın da istek halinde dahili davalı ..."na iadesine 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.