(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/5801 E. , 2012/686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Şahsi çeviklik suretiyle hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Daha önceden kasıtlı bir suçtan kesinleşmiş mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında CMK"nın 231. maddesi gereğince uygulama yapılamayacağı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-15.11.2001 tarihli keşif ve 19.11.2001 tarihli bilirkişi raporuna göre, normal insanların tırmanamayacağı, yerden yüksekliği 2,5 metre olan balkona şahsi çeviklik gerektirir şekilde tırmanmak suretiyle hırsızlığın sanık tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 116/1 maddelerine uyduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Müşteki usulüne uygun çağrılarak sanık hakkındaki şikayet ve delilleri sorulmadan CMK’nın 233 vd maddelerine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1-son maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda sanığın şahsi çeviklik gerektirecek şekilde müştekiye ait evin açık olan balkonundan girerek hırsızlık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen "hırsızlık" suçunun yanında, müştekinin şikayetçi olduğu da gözetilerek aynı Yasanın 116/1 maddesinde tanımlanan "konut dokunulmazlığını bozma" suçlarını oluşturması karşısında uzlaşma hükümleri de değerlendirerek denetime imkan verecek şekilde lehe yasa değerlendirmesi yapılması zorunluluğu,
4-13.07.2001 tarihli Olay yakalama, zaptetme ve teslim tutanağı içeriğine göre, müştekinin çalınan eşyalarının büyük bir kısmının sanık tarafından yer gösterilmesi sonucu bulunarak iade edildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4 maddelerinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5-Gerekçeli kararda suçun işlendiği yer ve zaman dilimi gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
6-Sanığın Anne adı olan ... yerine gerekçeli kararda ... yazılması,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında koşulları oluştuğu halde ... 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.04.1999 tarih 1997/653 esas ve 1999/219 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerekirken koşulları oluşmayan başka bir ilamının tekerrüre esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.