8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/879 Karar No: 2011/5219 Karar Tarihi: 20.10.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/879 Esas 2011/5219 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2011/879 E. , 2011/5219 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 03.06.2010 gün ve 49/264 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi bir kısım davalılar ... ve ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR Davacı taraf, kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilen 110 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1940 yılından beri devam eden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuksal sebebine tutunarak iptal ve adına tescilini talep etmiştir. Davalılar, 20.6.1958 tarih ve 125 sıra nolu tapu kaydıyla karşı gelmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu 110 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle, 6981.56 m2 olarak, senetsizden, 28.11.2007 tarihinde, ½ pay verasette iştirak halinde ... ve altı arkadaşı adına, arta kalan ½ pay ise bağımsız olarak ... adına tespit görmüştür. Bu tespite ... isimli şahsın 20.6.1958 tarihli tapu kaydına tutunarak itirazı üzerine, Kadastro Komisyonunca itirazın reddine karar verilmiş, süresi içerisinde Kadastro Mahkemesine dava açılmıştır. Ancak, Kadastro Mahkemesince dava konusu parselin tespit gibi tesciline karar verillmiş, bu karar taraflara tebliğ edilmiş, yargı yoluna müracaat edilmeksizin 10.10.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmazın başında keşif yapılmıştır. Mahalli bilirkişi ve tarafların tanıkları dinlenmiştir. Davalı tarafın bildirmiş olduğu 20.6.1958 tarih ve 125 sıra nolu tapu kaydı uygulanmıştır. Dinlenen yerel bilirkişiler tapu kaydının mevki olarak uyduğunu, ancak sınırlarını açıklayamamışlardır. Davalı tarafın tutunmuş olduğu tapu kaydı 1838 m2 miktarlı ise de, sınırlarında yön göstermeksizin dere, çayır ve hark yazılıdır. Böyle bir tapu kural olarak her yere uyabilen nitelikte bir tapu olup; tarlanın nısıf hissesinin 26/32 payına yönelik bir kayıttır. Bu durumda, davacının davasını TMK.nun 713/1.maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle kanıtlaması gerekir. Dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar ağırlıklı olarak zilyetliğin davacı tarafta olduğunu söylemişlerdir. Bu durumda, mahkemenin karar gerekçesinde yazmış olduğu TMK.nun 713/2. maddesindeki gerekçe yukarıda açıklandığı üzere somut olaya uygun değil ise de, sonuç itibariyle doğru olan mahalli mahkeme kararının açıklanan gerekçelerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 396,53 TL peşin harcın temyiz eden davacıdan alınmasına 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.