(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/15336 E. , 2013/4601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.05.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 27.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.03.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden ve karşı taraf gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, dava dışı üçüncü kişinin davalıdan faturalı olarak aldığı ve alacağı malların teminatı olarak maliki olduğu 485 parsel sayılı taşınmazdaki (A2) blok 2 numaralı bağımsız bölüm üzerine 20.11.2009 tarihinde 120.000 TL bedel ile ipotek tesis edildiğini, taraflar arasında ticari ilişkinin sona erdiği halde noter ihtarına rağmen ipoteğin terkin edilmediğini, ayrıca ipotek tesisi için yetkilendirilen ...’in anılan ipoteği tesis etme yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ticari ilişkinin son bulduğu ve borç bulunmadığı kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir.
Somut olayda, tapu kaydından, davacının malik olduğu kat mülkiyeti kurulu 485 parsel sayılı taşınmazdaki (A2) blok 2 numaralı bağımsız bölüm üzerine 20.11.2009 tarihinde 120.000 TL bedelli ... Limited Şirketi yararına ipotek tesis edildiği görülmektedir. İpotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden, ...’ın ... Limited Şirketin’den faturalı olarak aldığı ve alacağı malların bedeline teminat olmak üzere ipotek kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle ipotek, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiğinden azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. TMK’nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir. Somut uyuşmazlıkta, ... Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 17.04.2012 günlü yazısında, ipotek borçlusu ...’ın 24.07.2009-30.04.2010 tarihleri arasında kaydının bulunduğunu belirtip, kapanışa ilişkin belgeler sunulmuştur. İpotek borçlusunun ticari defterlerini inceleyen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 09.01.2012 günlü raporda, davacının 2.181,90 TL borcu bulunup, bu bedelin ödenmesiyle ipoteğin terkin edilebileceği belirtilmiştir. Davalı, ipotek borçlusunun sözlü istemiyle mal verilen dava dışı ... Gıda Ticaret adına düzenlenen 17.292,53 TL fatura bedelinin de ödenmesini istemiş ise de, ipotek borçlusunun istemiyle mal verildiğine ilişkin bir kanıt sunmadığı gibi fatura da ipotek borçlusu adına düzenlenmemiştir. Daha açığı, anılan bu faturanın ipotekli taşınmazın sorumlu olduğu teminat altına alınan borçlar kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, ipotekli taşınmazın sorumlu olduğu teminat kapsamında kalan 2.181,90 TL bedelin depo edilmesi için davacıya süre verilmeli, davacı tarafından bu bedel eksiksiz depo edilirse ipotek şerhi terkin edilmeli, kısmen ödeme yapılırsa davanın reddine karar verilmekle beraber ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesine karar verilmelidir.
Mahkemece, değinilen yönler gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
inin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.