Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/4479 Esas 2012/684 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/4479
Karar No: 2012/684
Karar Tarihi: 16.01.2012

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/4479 Esas 2012/684 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçu işleyen sanıkların işyerine girdiği açıklandı. Sanıkların suçu işlediği kabul edildi ve diğer temyiz itirazları da yerinde görülmedi. Ancak, sanıkların cezasının infazında bazı hatalar olduğu belirtildi. Sanıkların hüküm giydiği cezanın erteli para cezası olduğu, ancak erteli para cezalarının infazının düzenlenmediği vurgulandı. Ayrıca sanık hakkında hak yoksunluğu kararı verilirken TCK’nın 53/1-c,e maddelerindeki haklardan da yoksun bırakılması gerektiği, koşullu salıverilme tarihine kadar hak yoksunluğunun uygulanamayacağı ve diğer sanıkla ortak yapılan yargılama giderlerinin payları oranında alınması gerektiği belirtildi. Bu nedenlerle kararın bozulması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 51/7, 53/1, 53/3, 562. maddesi; Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231, 326/2 maddeleri.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2011/4479 E.  ,  2012/684 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanıkların, müştekiye ait işyerinin camını kırarak hırsızlık amacıyla işyerine girdiğinin anlaşılması karşısında; işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından zamanaşımı içerisinde dava açılması olanaklı görülmüştür.
    A-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Daha önceden kasıtlı bir suçtan kesinleşmiş mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında CMK"nın 231. maddesi gereğince uygulama yapılamayacağı anlaşılmakla yapılan incelemede;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanığın aynen infazına karar verilen cezasının erteli para cezası olduğu, 5237 sayılı TCK’da erteli para cezalarının infazının düzenlenmediğinin gözetilmemesi,
    2-Sanık hakkında 5237 sayılı yasaya göre hüküm kurulup aynı yasanın 53/1-a,b,d, maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilirken, TCK’nın 53/1-c,e maddesindeki haklardan da yoksun bırakılma kararı verilmesi gerektiğinin, yine 5237 sayılı TCK"nın 53.maddenin 3.fıkrasına göre, koşullu salıverilen hükümlüler hakkında, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    2-Sanıklar için ortak yapılan yargılama giderlerinin, payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Sanığın erteli bulunan cezasının TCK’nun 51/7 maddesi gereğince aynen infazına, TCK’nın 53/1 maddesi ve yargılama giderlerinin müştereken tahsiline ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerlerine " TCK’nın 53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına, Yargılama giderlerinin sanıklardan payları oranında eşit tahsili ile sanık ...’dan 3.50 TL, sanık ...’dan 3.50 TL yargılama gideri alınmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Hükümden sonra, 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve sürecine göre sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2-Sanık hakkında 5237 sayılı yasaya göre hüküm kurulup aynı yasanın 53/1-a,b,d, maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilirken, TCK’nın 53/1-c,e maddesindeki haklardan da yoksun bırakılma kararı verilmesi gerektiğinin, yine 5237 sayılı TCK"nın 53.maddenin 3.fıkrasına göre, koşullu salıverilen hükümlüler hakkında, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    3-Sanıklar için ortak yapılan yargılama giderlerinin, payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 16.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.