Esas No: 2021/9057
Karar No: 2022/2041
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9057 Esas 2022/2041 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiziyle ilgili olarak yapılan değerlendirmede, sanıkların suç tarihinde yürürlükte olan ve sonrasında değiştirilen yasaların hangi hükümlerine tabi olduklarının belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanıkların eylemlerinin sadece kaçakçılık suçu mu yoksa zincirleme biçimde kaçakçılık suçu mu olduğunun da incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır:
- 5607 sayılı Yasa'nın 3/18, 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2 maddeleri
- 6455 sayılı Yasa'nın 3/18 maddesi
- 6545 sayılı Yasa'nın 3/18 son cümle ve 7242 sayılı Yasa'nın 61. ve 62. maddeleri
- TCK'nun 7. maddesi ve 43. maddesi
- 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- TCK'nun 61. ve 54/4. maddeleri
- CMUK'nun 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsadere talebinin reddine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin nakil aracın iadesine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Katılan ... İdaresi vekilinin, sanık ... müdafiinin ve sanık ...’ın mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK'nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Dairemizce kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16.05.2017 tarih 2015/7-389 E, 2017/272 K sayılı ve 08.04.2014 tarih, 2013/7-591 E, 2014/171 K sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Sanık ...’ın temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 05.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 21.02.2014 olduğu,
Sanığın ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/463 Esas sayısında derdest ( Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2019/19235 Esas sayısında 09.12.2020 tarihinde bozulmasına karar verilen) dosyasında suç tarihinin 19.02.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.06.2014 olduğu anlaşılmakla
Suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5-Dava konusu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1.maddesi yollamasıyla TCK’nun 54/4.maddesi uyarınca müsaderesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
6- Katılan ... İdaresi lehine vekalet ücretinin sanıklardan “eşit olarak” tahsiline karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin, sanık ... müdafiinin ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.