(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/4476 E. , 2012/679 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.02.2007 tarih 2007/5-46-39 esas karar sayılı dairemizce de benimsenen kararında da belirtildiği üzere, Gerek yüze karşı, gerekse gıyapta verilen hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolunun, süresinin, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin belirtilmesi ve bu hususların kararda yazılmasının zorunlu olduğu, sanık ...’in yüzüne karşı, müşteki, diğer sanıklar ve sanıklar müdafiinin yokluğunda verilen kısa karar ile yazılan gerekçeli kararda, 7 günlük temyiz süresinin, tefhimden itibaren başlayacağı hususunun belirtildiği, yine mahkeme kararında başvuru şeklinin de yazılmadığı, bu itibarla mahkeme hükmünün sürenin başlangıcı hususunda kişileri yanıltıcı nitelikte ve yasaya aykırı olduğunun anlaşılması karşısında; sanıklar müdafiinin sanık ... yönünden süresinden sonra yaptığı temyiz isteminin de süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Daha önceden kasıtlı bir suçtan kesinleşmiş mahkûmiyeti bulunan sanık... hakkında CMK"nın 231. maddesi gereğince uygulama yapılamayacağı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5395 sayılı ÇKK’nın 5560 sayılı yasa ile değişmeden önceki 24. maddesine göre, kasten işlenen ve alt sınırı iki yılı aşmayan suçlarda uzlaşmaya ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtildiği halde, sanıklar hakkında uzlaşma hükümlerinin uygulanmaması,
2-Hükümden sonra, 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008
sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve sürecine göre sanıklar ... ve ... haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Sanıklar suç tarihinde 18 yaşını doldurmadıklarına göre, sanıklar müdafiinin yokluğunda karar verilmesi suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
4- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanıkların 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1 maddesi uyarınca haklarında sosyal inceleme yaptırılmaması ve sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda belirtilmemesi,
5-5271 Sayılı CMK’nın 52’nci maddesine aykırı olarak 22.6.2007 günlü duruşmada tanıkların aynı anda dinlenmesi ve aynı günlü duruşmada tanık ...’ya yemin yaptırılmayarak CMK’nın 54’ncü maddesine aykırı davranılması,
6-Sanıklardan ...’nun 18 yaşını doldurmamış olmasına rağmen 08.05.2007 ve 09.05.2007 tarihli duruşmaların kapalı yapılması yerine açık yapılarak CMK’nın 185’inci maddesine aykırı davranılması,
7-Sanıkların 18 yaşını doldurduğu gözetilmeden 05.06.2007, 22.6.2007 ve 11.7.2007 günlü duruşmaların açık yapılması yerine kapalı yapılarak CMK’nın 182. maddesine aykırı davranılması,
8-Dosyada delil olarak kullanılacak belge ve diğer yazıların sanıklar ... ve ...’e duruşmada okunmayarak CMK’nın 209’uncu maddesine aykırı davranılması,
9-Sanıklar hakkında lehe yasa değerlendirmesi yapılarken eylemlerine uyan kanun maddesinin TCK"nın 142/1-b yerine 142/1-d, yine suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan sanıklar hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılırken uygulama maddesinin TCK"nın 31/3 yerine 31/2 yazılması,
10-Olay yakalama tutanağı, olay yeri inceleme tutanağı ve müşteki beyanına göre suçun işlendiği saatin 12.30 olduğu tespit edildiği halde mahkemece sanıklar hakkında lehe yasa değerlendirmesi yapılırken yanlış şekilde TCK’nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılarak karşılaştırmanın yapılması,
11- 765 sayılı TCK’nın 522’nci maddesi uygulanırken hesapta hata sonucu hürriyeti bağlayıcı cezanın ve bunun sonucu olarak da sonuç cezanın fazla tayini,
12-Adli emanetin 2004/2380 sırasında kayıtlı suç yerinde ve sanık ...’un üzerinde ele geçen eşyalar ile ilgili karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
13-Yargılama giderlerinin sanıklardan ayrı ayrı yerine müteselsilen alınmasına karar verilerek CMK’nın 326/2’nci maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar..., ... ve ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 16.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.