19. Ceza Dairesi 2019/32161 E. , 2021/4203 K.
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçundan sanık ..."ın anılan Kanun"un 56/4 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/05/2016 tarihli ve 2016/55 esas, 2016/476 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 04/09/2019 gün ve 94660652-105-06-17236-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/09/2019 gün ve KYB-2019/86859 sayılı ihbarnamesi ile daireye gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1- Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanlığı"nın 17.12.2015 tarih ve 2015/6461 Esas, 2015/31924 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, cep telefonu bayii yetkilisi olan sanığın, katılan adına iki adet sahte abonelik sözleşmesi ile telefon hattı çıkartıp özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinden bahisle açılan kamu davasında; sanığın, kendisinin şirketin iki yetkilisinden biri olduğunu, Avea bölge toptancılığı yaptıklarını, sözleşmeleri alt bayilerin düzenleyip gönderdiklerini, kendilerinin hattın konuşmaya açılması işlemini yaptıklarını, sözleşmelerde hangi alt bayi tarafından yapıldığına ilişkin bir kayıt olmadığından gönderen bayiyi bilemediğini, 01/10/2012 tarihinden önce Avea firmasının sözleşme üzerine alt bayinin isminin yazılmasını kabul etmediğini ve bu tarihten sonra yapmış olduğu duyuru ile alt bayilerin sözleşmeler üzerine kaşe vurulacağını belirttiğini savunması ve sözleşmelerdeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespitin yaptırılmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; Avea"dan, sanığın savunmasında geçtiği şekilde abonelik sözleşmelerini düzenleyenin alt bayi olması halinde kaşesinin bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bu konuda sözleşme tarihleri de belirtilerek sonraki yıllarda uygulamada bir değişiklik yapılıp yapılmadığının sorulması,şirketin diğer yetkilisi ile katılan adına düzenlenen sözleşmelerde şirket kaşesi altında ismi yazılı..."ın kim olduğu araştırılıp beyanları alınarak, bu kişi ya da kişiler ile sanığın suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte suça konu abonelik sözleşmelerindeki katılana atfen atılan imza ve yazıların aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Sanığın eyleminin 5809 sayılı Kanun"un 56/4. maddesi atfı ile 63/10. maddesinde öngörülen suçu oluşturduğu iddiasıyla açılan kamu davasında; atılı suçun alt ve üst sınırları göz önüne alındığında 5237 sayılı Kanun"un 75. maddesi gereği ön ödemeye tabi suçlardan olduğu anlaşılması karşısında önödeme işlemleri yapılmadan karar verilmesinde,
İsabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma isteminin (1) nolu maddesi yönünden;
5809 sayılı kanunun "cezai hükümler" başlıklı 63/10 maddesinde suçun maddi unsurunun "...fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar..." şeklinde belirlendiği, maddede yazılı "...bu işi..." ifadesinin, suçun unsurlarını oluşturan seçimlik hareketleri nitelediği, atıfta bulunulan 5809 sayılı yasanın 56. maddesinin 4. fıkrasında yazılı seçimlik hareketlerin, kişinin bilgisi ve rızası dışında, abonelik tesisi, abonelik işlemi yapılması, elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılması ve yaptırılması, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenmesi, evrakta değişiklik yapılması ve bunların kullanılması" olduğunun anlaşıldığı, bu düzenlemeler ışığında suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, söz konusu evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğunun kabul edilebileceği cihetle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
Kanun yararına bozma isteminin (2) nolu maddesi yönünden;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/05/2016 tarihli ve 2016/55 esas, 2016/476 sayılı kararının CMK’nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 12/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.