19. Hukuk Dairesi 2018/840 E. , 2019/5407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki istirdat davası hakkında Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden davanın reddine yönelik olarak verilen 2016/459 esas ve 2017/93 karar sayılı ve 16/02/2017 tarihli hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı tarafından davalı şirkete temelinde hiçbir borç ilişkisi bulunmadığı halde, ...,... şubesi 30.08.2014 keşide tarihli 15.000.-TL bedelli, 30.09.2014 keşide tarihli 15.000.-TL bedelli ve ...,... şubesi 31.10.2014 keşide tarihli 11.800.-TL bedelli, çekleri verdiğini, davalı şirketçe kullanılmama sözü verilen bu çeklerin başkalarına ciro edildiğini, söz konusu çeklerin ödeme vadesi geldiğinde davacının çekleri ödediğini, davacı şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, davacı tarafından ödenen 41.800.-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının çek keşide ettikten sonra hiçbir delile dayanmadan çekin davalının kullanılmama sözü üzerine verildiği ve borçlu olmadığı halde ödeme yapmak durumunda kaldığı yönündeki iddiasının kabul edilebilir olmadığını, davacının iddiasını yazılı delille kanıtlamak zorunda olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun sonlandırılması için verildiğinden, davada ispat yükü kendisinde olan davacı tarafa çekin kullanılmama sözü karşılığı davalıya teslim edildiğine dair varsa yazılı belgelerini ibraz için kesin mehil verildiği, davacı vekilince kesin süre içinde yazılı belge ibraz edilmediği gibi kesin süre içinde yemin deliline de dayanılmadığı, B.K."nun 78. maddesine göre borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimsenin, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebileceği, davacının da bu iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, ispat külfetinin çeklerin bedelsiz olarak verildiğini iddia eden davacıda olduğu, davacının bu yöndeki iddiasının 6100 sayılı H.M.K.’nun 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatı gerektiği, davacının dava açarken münhasıran davalının defterlerine dayandığını dava dilekçesinde belirtmediği, ispat yükü kendisine düşen davacının yemin deliline de dayanmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.