Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4037
Karar No: 2011/5209
Karar Tarihi: 18.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4037 Esas 2011/5209 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/4037 E.  ,  2011/5209 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı, Maddi Tazminat

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve maddi tazminat davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 10.Aile Mahkemesinden verilen 17.02.2011 gün ve 670/181 sayılı hükmün Duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.10.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen 15425 ada 3 parsel üzerindeki 2 nolu dubleks mesken ve ... plakalı aracın alınmasına, vekil edeninin gerek çalışma karşılığı gerek ziynet eşyalarının, gerekse adına olan kooperatif üyeliğinin satışından elde ettiği gelirler ve emekli ikramiyesi ile katkıda bulunduğunu, boşanma sebebiyle beklenen hak ve menfaatlerinin de zedelendiğini açıklayarak 67.000 TL. katkı payı alacağı ile 8.000 TL. maddi tazminatın boşanma dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, birleşen dosyada ise katkı payı alacağına ilişkin ek olarak 20.000 TL. talepte bulunmuştur.
    Davalı vekili, meskenin evlilik öncesi bağış yolu ile edinildiğini, aracın ise davalının kendi geliri ile alındığını, davacının katkısının bulunmadığını, beklenen hak ve menfaatlerinin de ihlal edilmediğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının maddi tazminat isteğinin kabulü ile 8.000 TL. maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, ... plakalı araçla ilgili katkı payı talebinin kısmen kabulü ile 2.838 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının meskenle ilgili talebinin kısmen kabulü ile Borçlar Kanununun 42 ve 43.maddeleri gereğince davacının bu taşınmazda takdiren %10 katkısı olduğu kabul edilerek taşınmazın dava tarihindeki değerine göre 9.500 TL katkı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
    Taraflar, 29.1.1987 tarihinde evlenmiş, 5.8.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 8.10.2007 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m).
    Dava, 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mal varlığına yönelik katkı payı alacağı isteği ve TMK’nun 174.maddesine dayalı maddi tazminat isteğini içermektedir.
    Dava konusu 15425 ada 3 parsel üzerindeki 2 nolu dubleks konut S.S.... Bizim Sokak Konut Yapı Kooperatifi adına 29.7.1994 tarihinde tapuda kayıtlı iken aynı tarihte diğer tahsisler yolu ile davalı ... adına tapuda devredilmiştir. Bu taşınmazın kooperatif yolu ile edinildiği anlaşılmakta olup, her ne kadar davacı tarafça bu taşınmazın edinilmesinde çalışma karşılığı ve davacı adına olduğu iddia edilen dava dışı kooperatif üyeliğinin ve ziynet eşyalarının satışı ile elde edilen gelirlerle katkıda bulunulduğu iddia edilmiş ise de, dosya arasındaki kooperatif belgelerinin incelenmesinde davalının annesi Sevim Yanık’ın kooperatife 20.10.1984 tarihinde üye olduğu, 1991 yılı Haziran cetvelinde 397.sırada üye olarak göründüğü, ancak devre ilişkin belgelere ulaşılamamakla birlikte 1993 ve 1994 yılı Haziran cetvellerinde 397 numaralı üyenin bulunmadığı ve 597.sırada davalı ...’ın üye olarak görünmesi karşısında, davalının bu üyeliği annesinden edindiği ve anne tarafından davalıya yapılan bağış olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bağış sebebiyle davalının kişisel malı olduğu anlaşılan meskene davacının katkısının olmadığının kabulü yerindedir. Ancak davacı, meskenin onarım, bakım ve yenilemelerinde katkısı olduğunu da iddia etmiş, ancak net olarak katkının ne miktarda olduğu belirlenememiştir. Tarafların her ikisinin de çalışarak gelir elde ediyor oluşu, davacının gelirinin başka yere harcandığının ispatlanamaması, hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi kavramları da gözetildiğinde, mahkemece davacının %10 katkısının olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasında da usul ve yasaya aykırı bir husus görülmemiştir. Dava konusu taşınmazı bağış yolu ile davalının edinmiş olması karşısında davacının Adana’da kooperatif üyeliği olduğu ve satarak karşılığında ziynet eşyaları aldığı, bunu düğünde takılanlarla birleştirip alımda kullanmış olduğu iddiasının değerlendirilme imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca davacının davada uygulanmasını istediği TMK’nun 236/2.maddesinin katkı payı alacağına ilişkin uyuşmazlıklarda uygulama yeri de yoktur.
    Dava konusu ... plakalı araç ise 28.8.2000 tarihinde davalı adına edinilmiş olup, davacı taraf alımda emekli ikramiyesinin kullanıldığını iddia etmiş ise de, davacının 15.8.2000 tarihinde aldığı 3.633 TL emekli ikramiyesinin tahsis tarihinden sonra dosya arasına getirtilen banka hesap ekstrelerine göre davacı adına 27.10.2000 tarihinde hesabında 4.000 TL. bulunması karşısında emekli ikramiyesi ile aracın alımında katkıda bulunulmadığının kabulü doğrudur. Mahkemece her iki tarafın da gelir elde etmeleri dikkate alınarak, bu gelirlerinden kişisel harcamalar ile davalı kocanın TKM’nin 152.maddesinden kaynaklanan infak ve iaşe yükümlülüğü düşüldükten sonra bulunan tasarruf miktarlarının birbirine oranlanması sonunda davacı kadının katkı oranının % 51,60 olarak belirlenmesi ve bu oranın aracın dava tarihindeki değeri 5.500 TL. ile çarpımı ile bulunan 2.838 TL. katkı payı alacağına hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
    Davacı ayrıca TMK’nun 174. maddesine dayanarak maddi tazminat isteğinde bulunmuş olup; Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile hakkaniyet ilkesi (TMK. 4.m., BK. 42 ve 44.m.) dikkate alınarak davacı yararına yazılı şekilde hükmedilen maddi tazminat miktarında da usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1189,68 TL"nin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına 18.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi