8. Hukuk Dairesi 2011/5313 E. , 2011/5205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının yetkisizliğine dair ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 10.05.2010 gün ve 139/292 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, tarafların 1988 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen ve davalı adına tescil edilen 742 ada 19 parsel üzerindeki 2 numaralı bağımsız bölümün davalı tarafından 3. kişilere satıldığını, bu yerin ortak edinilmesi nedeniyle dairenin yarı payına tekabül eden miktarın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cevap süresi içinde ikametgah mahkemesi olan Yatağan Mahkemesinin yetkili olduğundan yetkisizlik itirazında bulunmuş ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davalı tarafın yetki itirazının süresinde olduğu ve HUMK.nun 9. maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadığı takdirde, her davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı mahkemesinde görüleceği ve katkı payı alacağı davalarında düzenlenmiş özel bir yetki kuralı düzenlenmediği için davalı Yatağan İlçesinde ikamet edip, Yatağan Mahkemeleri yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dava dosyasının görevli ve yetkili Yatağan Asliye (Aile) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 13.04.1988 tarihinde evlenmişler, davalı eş tarafından 28.06.2006 tarihinde açılan boşanma davası kabul edilerek 15.09.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu 742 ada 19 parsel üzerindeki 2 numaralı bağımsız bölüm davalı adına kayıtlı iken; bu kişinin 28.06.2006 tarihinde, tapudaki satışından 3. şahıs ... adına tescil edilmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi, boşanmayla ilgili dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ermiştir. Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 28.06.2006 tarihine kadar yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK. md. 202/1.).
Dava; mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. TMK.nun 214/2.maddesinde; mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda; bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Bir başka anlatımla, bu nitelikteki davalarda HUMK.nun 9. ve 13. maddesindeki yetki değil; konuyla ilgili özel düzenlemelerin yer aldığı 4721 sayılı TMK.nun 214. maddesindeki yetki kuralı geçerlidir. Somut olayda; taraflar ... 2. Asliye (Aile) Mahkemesinin 12.11.2007 tarih 262-502 Esas ve Karar sayılı ilamı ile boşanmışlardır. Eldeki dava, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup; TMK.nun 214/2. maddesi uyarınca boşanmaya karar veren yer mahkemesinin yetkili olduğu dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde, davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (Yargıtay H.G.K.nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Somut olayda, davacı vekili Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben dava açtıktan sonra, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakıldığı konusunda bir ara kararı veya herhangi bir açıklık olmadığı halde, yargılama tamamlandıktan sonra gerekçeli karar başlığında, davada Aile Mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıdan alınmasına 18.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.