Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1204
Karar No: 2020/5013
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1204 Esas 2020/5013 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tarafın taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ettiği dava, fen ve orman bilirkişileri tarafından düzenlenmiş rapor sonucunda kabul edilerek taşınmazın davacı adına tapuya tescili kararlaştırıldı. Ancak, hükme esas alınan raporun çelişkili olduğu, çekişmeli taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığına dair yeterli araştırmanın yapılmadığı ve zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından doğru şekilde yararlanılmadığı gerekçeleriyle Hazine vekili tarafından temyize konu edildi. Temyiz isteminin kabulüne karar veren Yargıtay, çelişkilerin giderilmesi ve doğru sonuca ulaşılması için çekişmeli taşınmaz bölümünün detaylı araştırılması gerektiğini belirterek bir dizi işlem yapılmasını istedi. Bu işlemler arasında, Kadastro Müdürlüğünden hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığının belirlenmesi, imar planı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi halinde imar planının onaylı örneğinin dosyaya getirtilmesi, taşınmaz bölümü üzerine ev yapılmasının imar-ihya anlamına gelmeyeceği, ziraat mühendisleri ve bilirkişileri tarafından tespit edilen tarımsal kullanımın hangi tariht
16. Hukuk Dairesi         2018/1204 E.  ,  2020/5013 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında, "...öncelikle davacı tarafa, ... Büyükşehir Belediyesinin davaya dahil edilmesi için süre verilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra zilyetlik süresini belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğundan, hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye incelettirilmesi, üç kişilik zirai bilirkişi kurulu, fen bilirkişi, inşaat bilirkişisi, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılarak, çekişme konusu taşınmazın, önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda bilirkişilere rapor düzenlettirilmesi ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen ve orman bilirkişileri tarafından düzenlenmiş 21.02.2017 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 5.338,90 metrekare yüzölçümlü taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacı lehine Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, taşınmaz bölümünün imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği sorulup saptanılmamış, zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde yararlanılmamış, taşınmazın niteliğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin ve ayrıca taşınmazın imar-ihyasının tamamlandığı tarihin belirlenebilmesi için dava tarihinden ya da taşınmaz kesinleşmiş imar planı kapsamındaysa imar planının onaylanarak kesinleştiği tarihten 20-25 yıl öncesi döneme ait farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet hava fotoğrafının incelenmesi gerektiği halde, bu konularda fikir vermeye elverişli döneme ait tek (1985 yılı) hava fotoğrafının incelenmesiyle yetinilmiş ve 1985 yılı hava fotoğrafı incelemesi neticesi sunulan raporda taşınmaz üzerinde ev ve bahçe bulunduğu belirtilmesine rağmen, ziraatçı bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların en büyüğünün 13-15 yaşlarında olduğu belirtilerek, taşınmaz üzerindeki ağaçların yaşları hususunda raporlar arasında çelişki oluştuğu halde bu çelişki üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için; Mahkemece, öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden, imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ilgili belediyelerden sorularak belirlenmeli, imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar planının onaylı bir örneği dosyaya getirtilmeli, taşınmaz bölümü imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihinden, değilse dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli; ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte taşınmaz bölümünün önceki niteliği tespit edilerek, imar-ihya gerektiren yerlerde yalnızca taşınmaz üzerine ev yapılmış olmasının imar-ihya anlamına gelmeyeceği, ancak önceki keşifte dava konusu taşınmaz bölümünün ev ve bahçesi olarak kullanıldığının belirtilmiş olduğu dikkate alınarak, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve tarım arazisi olarak kullanım olup olmadığı; kullanımın, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren, taşınmaz daha önce onaylanmış imar planı kapsamında ise bu tarihe, değilse dava tarihine kadar 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı; kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetlik mevcut ise hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının ve eski tarihli uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi