Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5596
Karar No: 2020/1681
Karar Tarihi: 26.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5596 Esas 2020/1681 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıların vefat eden mirasçılarına yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle açılan vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının süresi geçmiştir. Ancak, davacılar vasiyetnamenin düzenlendiği sırada murisin ehliyetsiz olduğunu iddia etmişlerdir. Bu nedenle mahkemece, 30 yıllık zamanaşımı süresinin somut olayda uygulanıp uygulanmayacağına karar verilip, karar verilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 743 sayılı hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. TMK'nın 501/1 maddesi, vasiyetnamenin iptal edilebilmesi için bir yıllık süre öngörmüştür. Ancak aynı madde, suçluluk durumunda 30 yıllık zamanaşımı süresi de öngörmektedir. İptal sebebinin ehliyetsizlik veya hukuka/aykırılığa dayanması ve davacının kötü niyetli olması gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemece yapılan karar Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre değil, zamanaşımı sürelerinin değerlendirilmesine göre hatalıdır ve bozulmuştur. Kanun maddeleri: TMK 743/501, TMK 499/1, TMK 499/3.
3. Hukuk Dairesi         2019/5596 E.  ,  2020/1681 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, murisleri ..."in kardeşlerinin alt soyu olduklarını, murisin akıl ve ruh sağlığının vasiyetname düzenlemeye uygun olmadığını, murisin hep sağlık sorunları olduğunu, yine vasiyetnamenin gerekli şekil şartlarına da sahip olmadığını ayrıca vasiyetnamenin saklı paylarını ihlal ettiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini, vasiyetname geçerli kabul edilirse terekenin kendilerinin saklı payı oranında ölüm anından itibaren yasal faizi ile tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, Beyoğlu 12. Noterliği’nin 07.05.1969 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin hem açılması ve hem de tenfizine ilişkin Beyoğlu 2. Sulh Hukuk ( İstanbul 9. Sulh Hukuk ) Mahkemesi’nin 02.05.1991 tarih 1991/10 Esas -1991/20 Karar sayılı dosyasında, davacı mirasçıların vasiyetnameden haberdar olduklarını, vasiyetnameye bir itirazlarının olmadığını, bu nedenle mahkemece vasiyetnamenin tenfizine karar verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 03/12/2018 tarihli, 2018/7438 Esas ve 2018/12228 Karar sayılı ilamıyla "....Yargılama devam ederken davalı ...’in 14.10.2013 tarihinde vefat ettiği, eldeki davanın ise 20.10.2015 tarihinde karara çıktığı, davalı ... ile vekil olan Av.... arasındaki vekalet ilişkisinin ölümle sona erdiği anlaşılmakla mahkemece davalı ...’in mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapmak, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almalarını sağlamak, taraf sıfatı şartı sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra davaya konu vasiyetnamenin Beyoğlu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1991/10 Tereke dosyasında yasal mirasçılar huzurunda açılıp okunduğu, yasal mirasçıların vasiyetnamenin varlığından ve varsa saklı paya tecavüz edildiğinden haberdar oldukları, vasiyetnamenin iptali için TMK"nın 559., tenkis davası için TMK"nın 571. maddelerinde gösterilen bir yıllık süre içerisinde bu davayı açmadıkları, vasiyetnamenin açılıp okunduğu 1991 yılından dava tarihine kadar 10 yıllık uzun zamanaşımı süresinin de geçtiği gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, murisin vasiyetname düzenlendiği sırada tasarruf ehliyetinin bulunmaması ve vasiyetnamenin şekil kurallarına aykırı olması nedenlerine dayalı vasiyetnamenin iptali ile tenkisi talebine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanun"un Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 1.maddesinin 2.fıkrasında "TMK"nın yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan işlemlerin hukuken bağlayıcı olup olmadıkları ve sonuçları, bu tarihten sonra yapılsa dahi yapıldıkları sırada yürürlükte bulunan kanunlara göre belirlenir." denilmiş, yine aynı Kanunu"nun 17. maddesinde "Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir." şeklinde belirtilmiş olup anılan hükümlere göre somut olayda murisin 05/01/1991 tarihinde vefat ettiği dikkate alınarak ihtilafın çözümünde 743 sayılı Medeni Kanun"un hükümlerinin uygulanacağı açıktır.
    743 sayılı MK’nın 501/1 maddesinde "İptal davası, müddeinin tasarrufu ve butlanın sebebine muttali olduğu günden itibaren bir sene ve herhalde vasiyetnamenin açılması tarihinden itibaren beş sene geçmekle mürunu zamana uğrar" denilmiştir. Ancak 743 sayılı MK’nın 501.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesinde "Tasarrufun butlanı gerek kanuna muhalefet ve adabı umumiyeye aykırılıktan gerek ehliyetsizlikten neşet etsin, sui niyet sahibi olan davalıya karşı iptal davası, ancak otuz senenin geçmesi ile sakıt olur” hükmü getirilmiştir. Hükümdeki 30 senelik zamanaşımı süresinin olaya uygulanabilmesi için iptal sebebinin ehliyetsizliğe (MK 499/1) veya hukuka ya da ahlaka aykırılığa (MK 499/3) dayanması ve davanın da kötü niyetli olması gerekir. Öğretide bir kimsenin ölüme bağlı tasarrufta bulunanın ehliyetsiz olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği halde ölüme bağlı tasarruftan yararlandığı takdirde kötü niyetli sayılması gerektiği görüşü benimsenmektedir.
    Somut olayda davacılar, vasiyetname düzenlediği esnada murisin ehliyetsiz olduğunu, dolayısı ile de vasiyetname düzenlenmesinde davalıların kötü niyetli olduğunu iddia ettiği halde; mahkemece bu yönde taraf delilleri toplanmamış araştırma ve inceleme yapılmamış ve dolayısı ile MK"nın 501.maddesi 1.fıkrasının son cümlesi doğrultusunda bir değerlendirme yapılmamıştır.
    O halde mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gereğince inceleme yapılıp 30 yıllık zamanaşımı süresinin somut olayda uygulanıp uygulanmayacağı hususu değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken Türk Medeni Kanun hükümlerine göre karar verilmesi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK" un 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi