20. Hukuk Dairesi 2013/3168 E. , 2013/8017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında...Köyü 49, 269 ve 354 parsel sayılı taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle gerçek kişiler adına tesbit edilmiş, daha sonra yenileme kadastrosu sonucu 101 ada 41, 116 ada 44 ve 126 ada 1 parsel numarasını alarak davalı adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı vekili, taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü, dava konusu 101 ada 41 ve 126 ada 1 parsellerin tamamının; 116 ada 44 parsel sayılı taşınmazın (B) işaretli 2994 m2 bölümünün tapu kaydının iptali ile 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tescili yolunda verilen karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.05.2012 gün ve 15990-6912 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "6831 sayılı Orman Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Kanunla yapılan düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi " gereğine değinilmiştir.
Bozma kararına uyulduktan sonra, dava 126 ada 1 parsel bakımından eylemli orman olduğu iddiasıyla ıslah edilmiş; mahkemece 44 ve 41 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davadan vazgeçildiği gerekçesiyle; 126 ada 1 parsel hakkında ise alınan ek rapora göre taşınmazın eylemli orman olmadığının anlaşılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından 126 ada 1 sayılı parsele yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmaz ile eylemli orman niteliğindeki taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, temyize konu 995 m2 yüzölçümündeki 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazın eylemli orman olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de; dosyada bulunan ve Dairenin bozma kararı öncesi hazırlanan 26.06.2011 tarihli uzman bilirkişi raporunda taşınmazın Dumanlıdağ Devlet Ormanında kaldığı bildirilmekte, rapora ekli fotoğraflardan da yoğun ağaçlık olduğu ; ayrıca eylemli orman niteliğinde olmasından dolayı 05.06.2012 tarihinde Milli Emlak Müdürlüğünden tahsis talep edildiği anlaşılmaktadır. Ancak; bozma kararı sonrasında aynı bilirkişiler tarafından hazırlanan 09.02.2013 tarihli ek raporda ise, taşınmazın fındık ağacı kaplı olduğu ve eylemli orman olmadığı açıklanmıştır. Her iki raporda da taşınmazda bulunan ağaçların yaşı, sayısı, dağılımı, kapalılık oranı belirtilmemiş, bu konularda ziraat uzmanı da dinlenmemiştir. Bu durumda yapılan araştırma ve inceleme yetersiz; aynı bilirkişilerin hazırladığı iki ayrı rapor da birbiriyle çelişkili ve yetersiz olup, hükme esas alınamaz.
O halde; davada eylemli orman iddiasına dayanıldığına göre, mahkemece önceki keşiflerde görev almayan uzman orman ve ziraat bilirkişiler vasıtasıyla yeniden yapılacak keşifte, taşınmazdaki ağaçların yaşı, sayısı, dağılımı, kapalılık oranı, farklı cinste ağaçlar varsa hakim ağaç türünün ne olduğu konusunda rapor alınmalı bundan sonra elde edilecek delillere göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA 17.09.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.