20. Hukuk Dairesi 2013/2984 E. , 2013/8006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 15.04.2010 havale tarihli dilekçesiyle, .... Köyünün... Mahallesi, ...Mevkiinde, 493, 494 ve 519 parsel sayılı taşınmazlar ile bu taşınmazların çevresinin kendisinin zilyetliğinde bulunduğunu, ancak; .... Köyünde, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kadastroda, bu taşınmazların kadastro tespitlerinin yapılmadığını ileri sürerek, 493, 494 ve 519 parsel sayılı taşınmazlar ile bu taşınmazların çevresinin adına yazılması (şerh verilmesi) istemiyle ... Kadastro Mahkemesine dava açmıştır.
.... Kadastro Mahkemesince, 27.01.2012 tarih ve 2010/550 E, 2012/74 K, sayılı kararıyla, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kadastro çalışmasında davacının dava ettiği taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, mahkemece verilen bu karar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacının 02.07.2012 havale tarihli dilekçe ile yaptığı talep üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda ise, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ... tarafından işin esasına yönelik olarak, davalı Hazine vekili tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi (kullanım şerhi) verilmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 22.06.1948 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp sonuçları 25.06.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dosya arasında bulunan 493, 494 ve 519 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt örneklerinden, her üç taşınmazın da orman niteliğiyle tapuda kayıtlı olduğu ve tapuda orman niteliğiyle kayıtlı taşınmazların beyanlar hanesine kullanıcı şerhi konulamayacağına göre, mahkemece davacı gerçek kişinin davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı ...’ın temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı Hazine vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, davacı ...’ın Hazine aleyhine açtığı dava reddedildiğine göre, davada vekille temsil edilen davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu durum gözardı edilerek bu yönde olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemiş olması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentte gösterilen nedenlerle; davacı ...’ın temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Yukarıda iki numaralı bentte gösterilen nedenler ile; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.