Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5723
Karar No: 2020/1675
Karar Tarihi: 25.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5723 Esas 2020/1675 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava belediyeye ait halı sahanın kiralanması konusundadır. Davacı, sözleşme gereği kira bedelinde ayıp nedeniyle indirim yapılmasını istemiştir. Mahkeme, kiralananın ayıplı olduğu kabul edilerek ve kira bedelinde indirim yapılarak davacının kısmen haklı bulunmasına karar vermiştir. Davalı, icra takibine itiraz etmiş ve mahkeme, yasal koşulların sağlanması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebini kabul etmemiştir. Ancak Yargıtay, davalının sözleşmenin kararlaştırılan hükümlerine uymamasının kabul edilemez olduğunu belirterek davacının taleplerini haklı bulmuştur. Kanun maddeleri olarak, Borçlar Kanunu'nun 249/2 ve İcra ve İflas Kanunu'nun 67 maddeleri kararda açıklanmıştır.
3. Hukuk Dairesi         2019/5723 E.  ,  2020/1675 K.

    "İçtihat Metni"

    TC YARGITAY 3 HUKUK

    Davacı ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davasına dair Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12/04/2016 tarihli ve 2015/224 E.- 2016/261 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 19.06.2019 tarihli ve 2017/9008 E. - 2019/5549 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; belediyeye ait dava konusu halı sahanın yapılan ihale sonucu davalıya 23.03.2011 tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, 2012 yılına ilişkin kira bedelinin 105.018TL olarak belirlendiğini davalının 4 taksitte ödemesi gereken 2012 yılı kirasını ödemediğini, buna ilişkin kendisine Marmaris 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/620 esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını davalının borcun bir kısmını ödeyip bir kısmına ise itiraz ettiğini, davalının dava konusu yeri işletmesinde her hangi bir sıkıntı olmadığını davalının da burayı 2011-2012 yıllarında işlettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, dava konusu yerin ayıplı olarak teslim edildiğini davacıya ihtarname gönderilmesine rağmen bu ayıbın giderilmediğini ve kira parasından da indirim yapılmadığını bu nedenle 2012 yılı kirasını indirimli olarak ödediğini, tahliyeden sonra kullanılmayan günler için kira borcu doğmayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, kiralananın ayıplı olduğu kabul edilerek ve kira bedelinde indirim yapılarak davanın kısmen kabulü ile; 15.175,92TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm; Dairemizin 19.06.2019 günlü ve 2017/9008 E. - 2019/5549 K. sayılı ilamı ile onanması cihetine gidilmiştir.
    1- Kiralanan şeyin ayıpları kiralayanın (davalının) tekeffülü altındadır. Bu ayıplar, kiralananın sözleşme ile güdülen amaca uygun biçimde kullanılmasını veya işletilmesini imkânsız kılacak yahut da bu kullanım ve işletmeyi önemli surette azaltacak çeşitten olmalıdır. Kiracı (davacı) kira parasının indirilmesini isteyebileceği gibi sözleşmeden dönme hakkını da kullanabilir. Kiracının iki seçimlik hakkı vardır. Ya akdi fesih eder ve akdin feshi nedeniyle maruz kaldığı zararının tazminini ister, ya da ücretten uygun bir miktar indirilmesini ister. (BK. md. 249/2) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 301. maddesinde de kiraya verenin, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
    Taraflar arasında düzenlenen 04.04.2011 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile davacı belediyeye ait halı sahanın davalıya kiralandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiralananı görerek ve mevcut durumu kabul ederek davacıyla kira sözleşmesi akdettiğinden, halı sahada soyunma kabinleri ve duşların olmadığı gerekçesi ile kira bedelinde ayıp nedeniyle indirim yapılması taraflar için bağlayıcı olan sözleşme ve TBK hükümlerine aykırıdır. Kaldı ki; dava konusu halı sahanın bu eksikler nedeniyle kullanılamadığı ve kullanılmasının engellendiği de iddia ve ispat da edilememiştir. Bu durumda kira bedelinde indirim yapılmadan davalının sorumlu olduğu kira bedelinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
    2-Davacının icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
    Somut olayda, taraflar arasında imzalanan ve hükme esas alınan 04.04.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde; icra takibine konu 2012 yılı kira bedelinin 105.018TL olduğu açıkça yazılı olup, davalı borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. Bu nedenle alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü ile İİK"nun 67. maddesi gereğince kabul edilen alacak talebi yönünden davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Ne var ki; mahkeme kararının açıklanan bu gerekçeler ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki onama kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu gerekçeyle bozulmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 19.06.2019 günlü ve 2017/9008 - 2019/5549 esas-karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 25.02.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi