Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/906 Esas 2011/5165 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/906
Karar No: 2011/5165
Karar Tarihi: 17.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/906 Esas 2011/5165 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/906 E.  ,  2011/5165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muaraza ve Elatmanın Önlenmesi

    ... ile ... ve ... aralarındaki muaraza ve elatmanın önlenmesi davasının kabulüne dair... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.10.2010 gün ve 418/866 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, 542 ve 557 parsellerin maliki tarafından kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan yere 8 yıl kadar önce ev yapıldığını, Köy Muhtarlığının şikayeti üzerine Kaymakamlık tarafından men kararı verildiğini, vekil edeninin kira ve ecrimisil ödemek suretiyle taşınmazı kullandığını açıklayarak taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi ve davalının haksız müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..."nün bağlandığı ...Belediye Başkanlığı vekili ile 5747 sayılı Kanun uyarınca bağlanan ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, araştırmaya yönelik bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, tapulama harici taşlık yere davalının haksız müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; TMK.nin 683 ve devamı maddelerine dayalı elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de ulaşılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Bozma ilamında özetle; taşınmazın yeri ve niteliğinin duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmesi, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşulları bulunup bulunmadığı üzerinde durulması gerektiğine işaret edilmiştir. Taşınmaz başında yapılan 13.10.2005 tarihli keşif sırasında komşu köylerden dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; dava konusu taşınmazın mera niteliğindeki yerlerden olduğunu, köylüler tarafından hayvan otlatılarak ve çevredeki taşınmaz malikleri tarafından yol olarak kullanıldığını bildirmişler, teknik bilirkişi ile ziraatçı uzman bilirkişi ise; dava konusu yerin taşlık ve boşluk niteliğinde olduğunu, tarım ve kültür arazisi olarak kullanılmaya elverişli bulunmadığını, hayvan otlatılmak suretiyle tasarruf edildiğini açıklamışlardır. Bu açıklamalar karşısında, dava konusu taşınmazın tüm köylülerin istifadesinde bulunan orta malı mera niteliğindeki yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Meralar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağı gibi, süresi neye ulaşırsa ulaşsın zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilemezler.
    Diğer yönden; her ne kadar Hazine davada taraf durumunu almamış ise de dava konusu taşınmaz 1974 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan yerlerden olup, TMK.nun 713/3. maddesi uyarınca davalı ... yasal hasım durumundadır. Taşınmazın orta malı mera niteliğinde yerlerden olup özel mülkiyete konu edilemeyeceği, imar-ihya ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmaması nedeniyle yasal hasım durumundaki davalı ... karşısında davacının zilyetliğine üstünlük tanınamaz. Taşınmazın niteliği konusunda kuşku bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 74,25 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden Belediye vekiline iadesine 17.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.