Esas No: 2021/520
Karar No: 2022/438
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/520 Esas 2022/438 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/520 E. , 2022/438 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2018 tarih ve 2017/54 - 2018/46 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne yardım etme
Hüküm : 1-Sanık ... yönünden TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 58/6-7 ve CMK’nın 108/4. ve TCK’nın 63 maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-Sanıklar ..., ..., ... yönünden TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 58/6-7 ve CMK’nın 108/4. 62., 63 maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddi,
3- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden TCK'nın 314/3 ve 220/7 delaletiyle 314/2, 220/7-2. cümlesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62., 53. maddesinin 1-2-3 fıkraları, 63. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararlarına yapılan istinaf başvurularının esastan reddi,
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden Bölge Adliye Mahkemesince silahlı terör örgütüne yardım etme suçuna ilişkin kesin olarak verilen hükümler, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde; diğer sanıklar yönünden ise yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, mahkumiyetine karar verilen sanıklar ile ilgili olarak hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, mahkumiyet kararında ise bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ...’ın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle mahkumiyete ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanık ...’in ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren hükümden sonra dosyaya eklenen ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulmadan hüküm kurulması sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK'nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6-7 madde ve fıkraları gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108/4. maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ve sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün tekerrür ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının tümüyle çıkartılarak yerlerine sırasıyla "Örgüt mensubu olan sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına," yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Dairemizin 20.02.2018 tarih ve 2017/3618 Esas, 2018/705 sayılı kararı ile “ByLock iletişim sisteminin” FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; öncelikle ”ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”nın dosyaya getirtilmesi, değerlendirme ve tespit tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor aldırılması, dosya kapsamında mahkeme kabulüne esas alınan Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğünce düzenenen örgüt şemasında sanığın “Alt Bölge İmamı “ olarak gösterilmesi karşısında, sanık ile ilgili UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanığın alt bölge imamı olduğu ya da örgütle organik bağ kurduğuna ilişkin herhangi bir tanık, şüpheli beyanı bulunup bulunmadığınının araştırılması, var ise getirtilip duruşmada sanık ve müdafiine okunup CMK'nın 217. maddesi uyarınca diyeceklerinin sorulduktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi, gerekirse şemanın nasıl düzenlendiği hususunda ilgili makamdan bilgi alınması gerekirken bu hususların gözetilmemesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen hapis cezasının
mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK'nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6,7 maddeleri gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi ile cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108/4. maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.