13. Hukuk Dairesi 2017/2361 E. , 2020/3028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ..."ın 2008 yılında Üniversitenin ... Bilimleri Fakültesine bağlı hemşirelik bölümüne başarı burslu olarak girmeye hak kazandığını, bu programı tamamlayarak 02.09.2013 tarihinde hemşire ünvanı ile üniversiteden mezun olduğunu, ÖSYM tarafından hazırlanan 2008 yılı kılavuzuna göre öğrencilerin mezun olduktan sonra burslu okudukları her yıl karşılığında tam bir yıl olmak koşulu ile "Yeditepe Üniversitesi kuruluşlarında zorunlu hizmet ile yükümlü olacaklardır" şeklinde koşul bulunduğunu, bu madde uyarınca davalı öğrencinin mecburi hizmet yükümlülüğü bulunduğunu, ancak davalının yükümlülüğünü yerine getirmediğini, diğer davalının ise ..."nın annesi olup kefil olarak sözleşmeye imza attığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL eğitim ve öğretim bedelinin sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiş; ıslah dilekçesi ile talebini 16.200,00-TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 16.200,00-TL eğitim-öğretim bedelin 01.12.2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın sarf tarihinden itibaren faiz talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile 2008 yılında başarı bursu ile hemşirelik bölümüne girmeye hak kazanan ve 02.09.2013 tarihinde mezun olan davalı ..."un zorunlu hizmet yükümlülüğünü yerine getirmediğini, diğer davalının ise davalı ... ile imzalanan zorunlu hizmet sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığını ileri sürerek, eğitim ve öğretim bedelinin davalılardan tahsilini istemiş; davalılar ise üniversitenin kayıt esnasında doğru bilgilendirme yapmadığını, "bunu imzalamazsanız kaydınız yapılmaz" tehdidi altında zorunlu hizmet sözleşmesini imzaladıklarını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, ÖSYM tarafından hazırlanan 2008 yılı kılavuzuna göre öğrencilerin mezun olduktan sonra burslu okudukları her yıl karşılığında tam bir yıl olmak koşulu ile "Yeditepe Üniversitesi kuruluşlarında zorunlu hizmet ile yükümlü olacaklardır" şeklinde koşul bulunduğu, bu madde uyarınca davalı öğrencinin mecburi hizmet yükümlülüğü bulunduğu, diğer davalının ise ..."nın annesi olup kefil olarak sözleşmeye imza attığı, her ne kadar Yükseköğretim Kurulu 07.07.2011 tarihinde vakıf üniversitelerindeki burslu öğrenciler için mecburi hizmet yükümlülüğü getirilemeyeceğine dair karar almış ise de davalı ... 2008 yılında kaydolduğundan davalının bu karardan yararlanamayacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; T.C. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 11.12.2015 tarihli yazısında; 07.07.2011 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan 2011.15.803 no"lu kararda "Vakıf Üniversitelerinde önceden ilan edilen burslu kontenjanlara başvuran ve burslu okumaya hak kazanan öğrencilere burs oranı ne olursa olun (%100, %50, %25) mecburi hizmet yükümlülüğü getirilemeyeceğine karar verildi." hükmünün bulunduğunun bildirildiği, davalı ..."ın üniversiteden 02.09.2013 tarihinde mezun olduğu, davalının 07.07.2011 tarihinde YÖK tarafından alınan burslu öğrencilere hizmet yükümlülüğü getirilemeyeceğine dair karardan sonra mezun olması nedeniyle anılan karardan yararlanması gerektiği, davalının hizmet yükümlülüğü bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.