20. Ceza Dairesi 2019/7373 E. , 2020/3607 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 62.Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2014 tarihli ve 2014/631 esas, 2014/263 sayılı kararı ile aynı mahkemenin 11/08/2016 tarihli ve 2015/531 esas, 2016/96 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 03/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1- Sanık hakkında, 21/02/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 15/04/2014 tarihli, 2014/54211 soruşturma, 2014/22654 esas ve 2014/11954 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 23. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Yapılan yargılama sonucunda, kanun yararına bozma istemine konu İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2014 tarihli, 2014/631 esas ve 2014/ 263 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına, ayrıca 6545 sayılı kanun ile değişik TCK’nın 191/3. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 17/11/2014 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
3- Kararın infazı için 03/12/2014 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 27/07/2016 tarihli yazısında , sanığın yükümlülüklerine uygun davrandığı ve 25/07/2016 tarihinde infazın tamamlandığının bildirilmesi üzerine, kanun yararına bozma istemine konu İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2016 tarihli ve 2015/531 esas, 2016/96 sayılı ek kararı ile, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği,
anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine ve 5237 sayılı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2014 tarihli ve 2014/631 esas, 2014/263 sayılı kararını müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine ilişkin İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2016 tarihli ve 2015/531 esas, 2016/96 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
1- İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2014 tarihli ve 2014/631 esas, 2014/263 sayılı kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenleme gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi sonrasında sanık hakkında ayrıca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/3 maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş ise de; anılan Kanun"un 191/3. maddesindeki "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir." şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, anılan maddenin uygulama alanın uyuşturucu madde bulundurmak veya kabul etmek suçundan başlatılan soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi hâli ile sınırlı olduğu gözetilmeksizin sanık hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesinde,
2- İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2016 tarihli ve 2015/531 esas, 2016/96 sayılı ek kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2016 tarihli kararı ile, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle artık 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin geçerli olduğu ve aynı maddenin 8. fıkrasına göre sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi bulunduğu, bu durumda anılan maddenin onuncu ve onbirinci fıkralarında düzenlenen kanuni koşullarının gerçekleşmesi durumuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında verilen denetimli serbestlik kararının gereklerine uyduğundan bahisle düşme kararı verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2014 tarihli ve 2014/631 esas, 2014/263 sayılı kararı ile İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2016 tarihli ve 2015/531 esas, 2016/96 sayılı ek kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 62.Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2014 tarihli, 2014/631 esas ve 2014/ 263 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına, ayrıca 6545 sayılı kanun ile değişik TCK’nın 191/3.maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce sanığın yükümlülüklerine uygun davrandığının ve infazın tamamlandığının bildirilmesi üzerine de , İstanbul Anadolu 62.Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2016 tarihli ve 2015/531 esas, 2016/96 sayılı ek kararı ile, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, anlaşılmaktadır.
1- İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2014 tarihli ve 2014/631 esas, 2014/263 sayılı kararının incelenmesinde;
6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenleme gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra sanık hakkında ayrıca 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/3 maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş ise de; anılan Kanun"un 191/3. maddesindeki "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin uygulama alanın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan başlatılan soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi hâli ile sınırlı olduğu gözetilmeden , mahkemece sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra ayrıca hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi kanuna aykırıdır.
2- İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2016 tarihli ve 2015/531 esas, 2016/96 sayılı ek kararının incelenmesinde;
İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2016 tarihli kararı ile, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle artık 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin geçerli olduğu ve aynı maddenin 8. fıkrasına göre sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi bulunduğu, bu durumda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 231. maddesinin onuncu ve onbirinci fıkralarında düzenlenen kanuni koşullarının gerçekleşmesi durumuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında verilen denetimli serbestlik kararının gereklerine uyduğu gerekçesiyle düşme kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2014 tarihli ve 2014/631 esas, 2014/263 sayılı kararı ile İstanbul Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/08/2016 tarihli ve 2015/531 esas, 2016/96 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 01/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.