4. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2822 Karar No: 2019/4283 Karar Tarihi: 02.10.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2822 Esas 2019/4283 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2019/2822 E. , 2019/4283 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/06/2014 gününde adli yardım talepli verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; adli yardım talebi kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; evlilik dışı birliktelik sebebi ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davacı ile davalının tanışarak evlenme kararı aldığını, öncelikle nişanlandıklarını, ardından yörenin gelenek ve göreneklerine göre ailelerin de katılımı ile düğün merasimlerinin yapılarak birlikte yaşamaya başladıklarını, bu birlikteliklerinden bir çocukları olduğunu, davacının resmi nikah talebinin davalı tarafından olumlu karşılandığını; ancak düğünden sonra davalının davacıyı oyaladığını, resmi nikah yapmaya yanaşmadığını, davalı tarafından müvekkilinin evlenme vaadi ile kandırıldığını ve sonrasında müvekkilini ortak konutu terke zorladığını belirterek kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeni ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davacının kişilik haklarının zarar görmesi nedeni ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının birliktelik tarihi itibari ile reşit olduğu ve resmi nikah olmaksızın birlikte yaşamanın sonuçlarını bilecek ve kavrayabilecek durumda olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğundan söz edilemez. Davanın tümden reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda yukarında gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.