Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9273
Karar No: 2020/5007
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/9273 Esas 2020/5007 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/9273 E.  ,  2020/5007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 19.03.2019 gün ve saatte temyiz eden davacı Hazine vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirilip, süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... İli Merkez ... Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 8 parsel sayılı 5065,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ve ... adına, 107 ada 11 parsel sayılı 1260 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına, 107 ada 12 parsel sayılı 2468,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına, 107 ada 13 parsel sayılı 1168 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına, 107 ada 14 parsel sayılı 28.184,08 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., ..., ... ve ... adına, 107 ada 15 parsel sayılı 919,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ve ... adına, 107 ada 16 parsel sayılı 4.638,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., ..., ... ve ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle çayır ve tarla niteliğiyle tespit edilmiştir. Davacı Hazine çekişmeli taşınmazların kadim mera niteliğinde ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; dava konusu 107 ada 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/B maddesi uyarınca mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına, 107 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından davanın kabulüne karar verilen 139 ada 11, 12, 13 ,14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak, davacı Hazine tarafından ise davanın reddine karar verilen 107 ada 8 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Mahkemece dava konusu 107 ada 8, 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların kadim mera niteliğinde oldukları gerekçesiyle tespitlerinin iptali ile mera olarak özel sicile kaydına ve 107 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise orman sayılan yerlerden olmakla beraber davacı Hazine tarafından orman vasfıyla Hazine adına tescil istenmemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, taşınmazların aynına ilişkin davalarda uyuşmazlığın çözümü yönünden keşif yapılması zorunlu olduğu halde çekişmeli taşınmazların başında HMK’nın 288, 289 ve 290. maddelerinde düzenlenen usule uygun olarak keşif icra edilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporları ile yetinilerek karar verilmesi ve davacı Hazinenin taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu yönündeki iddiasının taşınmazların orman vasfıyla tescili talebini de kapsadığı düşünülmeksizin 8 parsel sayılı taşınmaz hakkında davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    O halde mahkemece yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1980-1985-1990 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasa"nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi"nin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas, Karar, 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas, Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas, Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa"nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmaz bölümlerinin 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak, kışlak ya da genel harman yeri olup olmadığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilerek uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; taşınmazların sınırlarında eylemli orman veya mera bulunup bulunmadığı belirlenmeli, ziraatçi bilirkişiden, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını ve taşınmazların komşu mera parselleri ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, dava konusu taşınmazların komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra tüm davacıların iddia ve savunmaları çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek orman ve meraların zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 107 ada 8, 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi