23. Hukuk Dairesi 2016/425 E. , 2018/251 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davacı ..."ın vefatından sonra mirasçılarınca takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına, Müdahil ..."ça açılan davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün müdahil ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asli müdahil ... vekili.... Paylaşan gelmiş, tebligata rağmen diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan müdahil avukatının sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asli müdahil vekili, davacı yüklenici tarafından davalı arsa sahipleri aleyhine açılan tapu iptali-tescil davasına davacı yanında asli müdahale talebinde bulunduklarını, davacı yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında yapılan 12.06.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat söleşmesi gereği, davacı yükleniciye isabet eden 12 no"lu dubleks bağımsız bölümün 26.10.2000 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline satışının yapıldığını, ancak davalı arsa sahipleri tarafından anılan taşınmazın muvazaalı olarak yakın akrabaları davalı ..."a satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiş, ıslahla bunun mümkün olmaması halinde bağımsız bölümün değerinin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, söz konusu taşınmazı davacı yükleniciden satın aldığını, satışın, gerçek satış olduğunu ve davacı yükleniciye bedelinin ödendiğini savunarak, müdahale talebinin reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma "asli müdahilin tescil talebi hakkında değerlendirme yapılarak bir sonuca varılması gerekirken, herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin, soyut olarak, tapu kaydından hareketle, davalılardan ..."a yapılan devrin muvazaalı olduğunun kabulü ile asli müdahil adına tescile hükmedilmesinin hatalı olduğuna" dair Dairemizin uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalının dava konusu
taşınmazı davacı yükleniciden satın aldığını ve parasını kendisine ödediğini savunduğu, davalı arsa sahiplerinden bir kısmının da bu savunmayı teyit eder şekilde satış işleminin gerçekte yüklenici adına gerçekleştiğini beyan ettikleri, mevcut dava tarihi olan 03.01.2000 tarihinden sonra 26.1.2000 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile aynı taşınmazı devraldığını ileri süren asli müdahil ... da tescil talebinde bulunmuştur. Yargıtay"ın yerleşik içtihatları uyarınca, karine olarak, tapudaki işlerin kimin tarafından yapıldığı ile bağlı olmaksızın, bağımsız bölüm devrinin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, ait olduğu tarafça yapıldığının kabul edilmesine göre, muvazaanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, asli müdahil ..."un davasının reddi ile takip edilmeyen asıl davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, asli müdahil vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, müdahil ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahil ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.