Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1348
Karar No: 2021/1190
Karar Tarihi: 07.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1348 Esas 2021/1190 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1348
KARAR NO: 2021/1190
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2019
NUMARASI: 2014/1265 E. - 2019/238 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 10.01.2010 tarihinde düzenlenen taşıt tanıma sistemi sözleşmesi gereğince davalı tarafından yakıt alımı yapıldığını, alıma ilişkin 08.10.2012 tarihinde 7.626,01 TL'lik fatura düzenlenerek davalı şirkete gönderilmesine rağmen fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsil edilememesi üzerine İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının haksız olduğunu, sözleşmenin 9. maddesinde İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkisinin kabul edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede müvekkilinin ayda üç kez akaryakıt bedelini faturalandırılacağının kararlaştırıldığını, davalının sözleşme kapsamında aldığı akaryakıt bedeli faturasını ödenmemesi üzerine takibin başlatıldığını, ticari defter ve belgelerin incelenmesi halinde alacağın belirleneceğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, takip miktarının %20 'si kadar icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin merkezinin Arifiye/Sakarya'da olması nedeniyle davanın Sakarya Asliye Hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini, takip konusu faturada diğer servis bedeli yazıldığını, bu nedenle faturanın neye istinaden düzenlendiğinin açıklanarak verilen hizmetin kanıtlanması gerektiğini, müvekkilinin davacıdan araçları için akaryakıt aldığını, ancak takip konusu faturada servis bedeli yazılması nedeniyle faturanın yakıt bedeline ilişkin olmadığının anlaşıldığını, müvekkili şirketin ticari defterlerine göre davacıdan 10.217,64 TL alacaklı olduğunu, müvekkilli şirketin alacaklı olmasına rağmen takip başlatılmasının haksız olduğunu, alacağın likit olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; takip ve dava konusu faturanın taraflar arasındaki sözleşmenin servis maddesine istinaden 36 adet araç için düzenlenerek davalıya gönderildiğini, faturanın dayanağı olan işlemlerin dilekçe ekinde gösterildiğini belirterek, davanın kabulünü istemiştir. Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; takibe konu faturada yer alan borcun sebebinin değiştirilemeyeceğini, müvekkilinin davacıdan yakıt aldığını, takibe konu faturanın yakıt bedeli yerine servis bedeli olarak düzenlenmesinin, davacının yakıttan kaynaklanan alacağının bulunmadığını gösterdiğini, müvekkilinin ticari defterlerine göre davacıdan alacaklı olduğunu, servis bedeli faturasına dayanılarak takip yapılmasına rağmen dava dilekçesinde yakıt bedeli alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığının belirtilmesinin usulsüz olduğunu, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, cevaba cevap dilekçesi ekinde sunulan belgeden hangi araca hangi tarihte yakıt verildiğinin kanıtlanamadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, davacının, borçlu davalıdan takipte belirlenen miktar kadar motorin- benzin satışından kaynaklanan taşıt tanıma sözleşmesi cezai şart fatura alacağı açısından usule uygun düzenlenen ve itiraza uğramayan ve iade edilmeyen ve davacı tarafın kayıtlarında mevcut faturadan dolayı alacaklı olduğu görülmüştür. Aksine dair, faturanın iade edildiğine dair veya borcun ödendiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Alacağın varlığı, miktarı ve faiz taraflar arasındaki sözleşme gereğince ve kayıtlar gereğince değerlendirilmiştir. ''... Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. '' hükmü karşısında ve taraflar arasındaki sözleşmeye dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu; davalının motorin- benzin satışından kaynaklanan taşıt tanıma sözleşmesi cezai şart fatura gereğince davacı tarafa borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Sonuç olarak davacı alacağının takipte yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Davacı tarafın özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın motorin- benzin satışından kaynaklanan taşıt tanıma sözleşmesi cezai şart fatura alacağına dayandığı ve likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının talebi ve takibi dikkate alındığında davanın kabulünün gerektiği..." gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının İstanbul ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı takibine yönelik itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden( 7.626,01 TL asıl alacak ve 3095 Kanun Madde 2 ticari avans faiz üzerinden) devamına, 1.525,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri olan Sakarya Asliye Hukuk mahkemesi (ticaret mahkemesi sıfatıyla) olduğunu, davacının öncelikle servis bedeli olarak neyi kastettiğini ve alacağını açıklayarak kanıtlaması gerektiğini, müvekkilinin davacıdan akaryakıt satın aldığını, takip konusu faturada ise diğer servis hizmeti yazılması nedeniyle faturanın yakıt bedeline ilişkin olmadığının açık olduğunu, dava ve cevaba cevap dilekçesinde faturanın akaryakıt satımından kaynaklanan alacak olduğunun belirtilerek borcun sebebinin değiştirildiğini, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin ticari defterlerine göre davacıdan alacaklı göründüğünü, faturaya itiraz edilmemesinin ispat sorunu olduğunu, bilirkişi raporlarındaki tespitlerin birbiriyle çeliştiğini, fatura konusu mal veya hizmetin teslim edildiğinin davacı yanca kanıtlanması gerektiğini, cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişkideki alacağın likit olmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmemesi nedeniyle faize hükmedilemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında taşıt tanıma sistemi üzerinden işleyen akaryakıt satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye açık hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekillerince, yasal süreler içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, taraf vekillerince ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya esas İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının ... A.Ş., borçlunun ... A.Ş. olduğu, 13.01.2010 tarihli taşıt tanıtma sistemi sözleşmesi kapsamında düzenlenen 08.10.2012 tarihli 7.626,01 TL bedelli diğer servis bedeli açıklamalı fatura bedeli ile 1.437,50 TL işlemiş faizi toplamı 9.063,51 TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili, toplam takip miktarı üzerinden harcını yatırmak suretiyle eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde, sözleşme uyarınca satılan akaryakıt bedelinin ödenmediğini, akaryakıt fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle takip başlatıldığını, itiraz üzerine dava açıldığını ileri sürmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde, alacağın yakıt satışından kaynaklandığının belirtilmesine rağmen, takip konusu faturanın diğer servis bedeli açıklamasıyla düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, takip konusu faturanın sözlemenin servis maddesine istinaden 36 adet araç için düzenlendiğini belirtmiştir. HMK'nın 141. maddesi uyarınca taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır. İtirazın iptali davaları, takibe sıkı sıkıya bağlı olup, takip talebinde belirtilmeyen bir alacağın bu davaya konu edilmesi mümkün değildir. Takip talebiyle, diğer servis faturası bedeli talep edilmiş olup, dava dilekçesinde akaryakıt satışından kaynaklanan alacağın talep edilmesine rağmen, cevaba cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin servis başlıklı maddesinden kaynaklanan fatura alacağının talep edildiğinin belirtilmesi karşısında, itirazın iptali davasındaki istemin takip talebindeki talep olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. HMK'nın 6. maddesi uyarınca her dava, davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Sözleşmeden kaynaklanan davalarda HMK'nın 10. maddesi ifa yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu düzenlemiştir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin ihtilafsız olması ve davacının bir miktar para alacağını talep etmesi nedeniyle HMK'nın 10 ve TBK'nın 89. maddeleri uyarınca götürülecek borçlar yönünden davacının yerleşim yeri mahkemesi ve icra dairesinin yetkili olması karşısında, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu da yerinde değildir. Taraflar arasındaki ... A.Ş. müşteri taşıt tanıma sistemi sözleşmesinin fesih başlıklı 2.8. maddesinde, taşıt tanıtma sistemine dahil edilen ve TKÜ monte edilmiş araçların sistemden iki yıldan önce, AH veya AA takılmış araçların ise sistemden bir yıldan önce çıkması halinde (Filo araç sayısının %20 si hariç) müşteriye davacı tarafından TKÜ monte edilmiş araç başına 100 USD, AH monte edilmiş veya AA temin edilmiş araç için 25 USD +KDV bedelli fatura düzenleneceği belirlenmiştir. Davacı yan faturanın bu madde kapsamında düzenlendiğini belirterek, cevaba cevap dilekçesinin ekinde, faturanın dayanağı olan ve sistemden çıkan araçlara ilişkin plaka bilgileri ile iptal tarihlerinin bulunduğu listeyi sunmuştur. Anılan liste takip konusu faturanın da dayanağını oluşturmaktadır. İlk derece mahkemesince davacının ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının borçlu olduğu belirlenmiştir. Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda ise faturanın taraflar arasındaki sözleşmenin 2.8. maddesine uygun düzenlendiği, davalı defterlerinde görünen alacağın herhangi bir dayanağının bulunmadığı ve davacının takip tarihi itibariyle 7.626,01 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Yapılan incelemede, dava konusu faturanın taraflar arasındaki sözleşmenin 2.8. maddesi uyarınca, davacıya ait sistemden erken ayrılan araçlara ilişkin olduğu, fatura ve dayanağı olan belgede, ayrılan her bir aracın sistemde kaldığı sürenin belirtilerek sözleşmeye uygun şekilde servis bedelinin tahakkuk ettirildiği anlaşılmakla, davacının alacağının bulunduğuna ilişkin ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan ve faturaya dayalı alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Ancak, davacı yanca takip öncesi davalının temerrüte düşürüldüğü kanıtlanmamıştır. TBK'nın 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarıyla temerrüte düşeceği, takip öncesi dönemde davalının temerrüte düşürülemediği, temerrütün takip tarihinde oluştuğu gözetilerek, takip öncesi dönemi ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu kalem yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu haklı bulunmuş ve kararının bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün düzeltilmek üzere kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere; 1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 7.626,01 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yıllık % 18 oranınını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle ve takip talebindeki koşullarla takibin devamına, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca, kabul edilen alacağın takdiren %20'si oranında hesaplanan 1.525,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 4-Reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyeti sabit görülmediğinden, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, 5-Alınması gereken 520,93 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 154,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 366,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 6-Davacı tarafça yapılmış, 25,20 başvurma harcı, 154,80 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı olarak toplam 283,80 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan talimat ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.718,50 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranlarına göre belirlenen 1.668,00 TL'lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TLvekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T hükümleri gereğince belirlenen 1.437,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 10-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden: a-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yatırılan 44,40 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde davacı tarafa iadesine, b-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, c-Davalı tarafından istinaf aşamasında harcanan 121,30 TL başvuru harcı gideri, 22,05 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere, toplam 143,35 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, d-Artan gider avansının, yatıran tarafa iadesine, e-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından, istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 11-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07.10.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK'nın 353/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi