19. Hukuk Dairesi 2018/3487 E. , 2019/5386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının davacı aleyhine 52.000 TL bedelli bonoya dayalı takip yaptığını, davacının davalıdan emtia alması nedeniyle 3.000 TL borcunun olduğunu, bononun neden 52.000 TL olarak doldurulup bu miktar yönünden takip yapıldığının anlaşılamadığını ileri sürerek davacının takip konusu bonodan dolayı 49.000 TL borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacıya 3.000 TL karşılığında mal satıldığını, 49.000 TL’nin de davacıdan satın alınacak taşınmaz bedeli için nakit olarak ve banka havalesi ile ödendiğini, taşınmazın davalıya temlik edilmemesi nedeniyle bu bedelin davalıya iade edilmesi gerektiğini, davalının 52.000 TL alacağının tahsili için takip yapıldığını savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece verilen davanın kabulü kararı, Dairemiz 2013/13386 esas ve 2013/19584 karar sayılı, 09.12.2013 tarihli ilamı ile “tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı, bu halin, HUMK."nun 381/2. (HMK m. 298/2) maddesine aykırılık teşkil ettiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının, davacının mal alışverişi nedeni ile 3.000,00 TL. borcu olduğunu, 2011 yılında davacıdan aldığı taşınmaz nedeni ile davacıya 49.000,00 TL verdiğini, taşınmazın alımından vazgeçilmesi ve davacının 49.000,00 TL’yi iade etmemesi nedeni ile davacıdan daha önce almış olduğu boş senedi 52.000,00 TL olarak tanzim ederek icraya verdiğini savunduğu, senedin malen kaydı taşıdığı, davalının 49.000,00 TL nakit para verdiğine dair beyanının senedin talili mahiyetinde olduğu ve davalının davacıya 49.000,00 TL ödediğini ispat etmesi gerektiği, buna dair usulüne uygun delil sunulmadığı, davalı tarafça yemin deliline dayanılmadığı ve yemin teklifinde bulunulmadığı, senedin tanzim tarihi itibarı ile davacının davalıya sadece 3.000,00 TL. borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının cebri icra tehdidi altında yaptığı 55.000 TL’nin davalıdan faiziyle istirdadına, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.