1. Hukuk Dairesi 2017/2318 E. , 2020/2230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, inançlı işlem iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir.
Davacı, davaya konu 271 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalıya satıldığını, ancak ifraz zorluğundan ötürü tamamının tapusunun devredildiğini ve bu konuda harici sözleşme düzenlendiğini ileri sürerek, tapunun ifrazı ile sözleşme kısmı kalan kısmın adına tescilini, mümkün olmazsa sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsilini istemiştir.
Davalı, taraflar arasında ilk sözleşmeyi ortadan kaldıran ikinci bir sözleşme yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki inançlı işlemin yazılı sözleşme ile kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, Dairece; ‘’ … somut olayda, mahkemenin yaptığı araştırma ve değerlendirmenin hükme yeterli bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. …öncelikle davaya konu taşınmazın kadastro tespitinde davacı adına tespit ve tescil edilmesi ile Birlik Yem Besicilik Gıda ve İnşaat Pazarlama"ya intikali arasındaki bağlantıyı gösteren tedavüllü tapu kayıtlarının getirtilmesi; ondan sonra, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 27.12.2001 ve 26.04.2004 tarihli iki ayrı harici sözleşmenin yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde, tarafların iddia ve savunmaları da gözetilerek değerlendirilmesi, taraflara ne gibi haklar sağladığının ve borçlar yüklediğinin, bu kaklar ve borçlarla ilgili edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde dava konusu taşınmazın yargılama sırasında üçüncü kişiye devredildiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, bozma sonrası taraf vekillerinin duruşmaya gelerek müvekkillerinin anlaştığını, çekişmeli taşınmazın 3. kişiye satılması ile satış bedeli üzerinden uyuşmazlığı gidereceklerini beyan ettikleri, celp edilen tapu kayıtları ile dava konusu 271 parsel sayılı taşınmazın 02.09.2016 tarihinde 3. kişi Zekeriya Yılmaz’a devredildiği tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 125/1. maddesi " Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür." hükmünü içermektedir.
Anılan düzenleme, kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olup, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceği sorulmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
Somut olayda, çekişmeli taşınmazın yukarıda değinilen temlike konu olması karşısında 6100 sayılı HMK"nın 125/1. maddesi uyarınca gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de, davanın konusuz kalması halinde tarafların dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, bu değerlendirme yapılmadan sadece davalı tarafın sorumlu tutulması da doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.