Danıştay 13. Daire 2020/161 Esas 2021/801 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/161
Karar No:2021/801

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: "… Mahalle, … Caddesi, No:… Adapazarı/Sakarya" adresinde faaliyet gösteren bayilik lisansı sahibi ... Hayvan ve Mamulleri Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin akaryakıt istasyonunda 25/06/2013 tarihinde yapılan denetimde, davacı tarafından söz konusu şirkete motorin ikmal etmek suretiyle lisanssız bayilik faaliyetinde bulunduğunun tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 3. maddesine aykırı olduğundan bahisle, anılan Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (f) bendi uyarınca 70.000,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dışı ... Hayvan ve Mamulleri Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin faaliyet gösterdiği "… Mahalle, … Caddesi, No:… Adapazarı/Sakarya" adresinde 25/06/2013 tarihinde yapılan denetimde; akaryakıt istasyonunun faal olmadığı, ofis kısmının kapalı ve kilitli olduğu, 2013 yılında davacıdan motorin alındığına dair beş adet faturanın iş yeri muhasebecisi tarafından sunulduğuna yönelik tespitlerin yapıldığı, bu durumda, davacının lisanssız bayilik faaliyetinde bulunduğu anlaşıldığından davacıya idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; Dairemizin 04/07/2019 tarih ve E:2019/1575, K:2019/2412 sayılı bozma kararına uyularak; davacı nezdinde yürütülen inceleme neticesinde 22/07/2016 tarihinde vergi tekniği raporu düzenlendiği, dava konusu idarî para cezasına esas alınan soruşturma raporunun 03/10/2017 tarihinde düzenlendiği, dava konusu Kurul kararının ise 30/11/2017 tarihinde tesis edildiği göz önünde bulundurulduğunda, davalı idarenin soruşturma raporundan önce var olan bu durumu dikkate almadan eksik soruşturma yaparak idarî yaptırım tesis ettiği, başka bir anlatımla etkili soruşturma yapılmadığı;
İdarî yaptırımlar açısından diğer idarî işlemlerden farklı olarak idarî yaptırıma maruz kalan gerçek ve tüzel kişilerin ceza hukukuna ilişkin birtakım güvencelerden yararlanması gerektiği, bu çerçevede esasında idarî birer işlem olan idarî para cezası verilmesine ilişkin işlemler, içerisinde barındırdıkları cezalandırma iradesi nedeniyle ve potansiyel cezanın ağırlığı göz önüne alınarak, yaptırım tehdidine maruz kalan taraf hakkında etkili bir soruşturma yapılmak suretiyle deliller, olgu ve olayların soruşturma aşamasında idare tarafından ayrıntılı olarak belirlenmesi gerektiği;
Bu itibarla, davacıya lisanssız bayilik faaliyetinde bulunduğundan bahisle verilen idarî para cezasının dayanağı olan fiilin işlenip işlenmediğinin hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık olarak ortaya konulamadığı, denetim esnasında düzenlenen tutanakta seri numaraları yazılı beş adet fatura ibraz edildiği belirtilmiş ise de, dosyada mevcut vergi tekniği raporundaki tespitlerin davalı idarece soruşturma aşamasında değerlendirilmediği ve eksik soruşturmaya dayalı olarak işlem tesis edildiği, dava konusu Kurul kararında bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarî para cezasına esas alınan fiilin sabit olduğu, yargılama giderleri içerisinde aleyhe harca hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ve Mahkeme kararının kaldırılarak dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara ayrı ayrı iadesine,
5. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 03/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.