Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18518
Karar No: 2015/7295
Karar Tarihi: 16.04.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/18518 Esas 2015/7295 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/18518 E.  ,  2015/7295 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, re"sen işyeri tescili yönündeki Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacıya ait hayvan barınağında 28.03.2013 tarihinde ... adlı ...uyruklu erkek çocuğunun kendini asarak intihar etmesi üzerine ilgili Emniyet Müdürlüğü görevlilerince, ölenin anne ve babası olan... ve..., ölenin erkek kardeşi olan...i, ölenin kız kardeşi olan ...adlı kişilerin ifadelerinin alındığı, bu kişilerin, davacının ahırında hayvanlara bakarak geçimlerini sağladıklarını belirtmeleri üzerine davalı Kurumca söz konusu yerde denetim ve inceleme yapılarak 09.05.2013 tarihli İşyeri Durum Tespit Tutanağı düzenlendiği, ...’nin 28.03.2013 tarihinde 1 gün,...’nin anılan tarihte 1 gün ve ayrıca 09.05.2013 tarihinden itibaren hizmet akdine tabi olarak çalıştırıldıkları saptamasına dayanılarak davacı hakkında 28.03.2013 günü itibarıyla resen işyeri tescili işlemi gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanunun 3. maddesinde hizmet akdinin, 818 sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini ifade ettiği yönünde düzenleme yapılmış, 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacakları belirtildikten sonra 5. maddesinde, haklarında bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar, 6. maddesinde de kimlerin bu Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmayacakları açıklanmış, 12. maddesinde, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşların işveren olduğu bildirilmiştir. Buna göre 4/1(a) maddesi kapsamında sigortalı sayılmanın koşulları; hizmet akdine göre çalışma, akitte öngörülen edimin (hizmetin) işverene ait işyerinde veya işyerinden sayılan yerlerde görülmesi, ilgili maddede belirtilen “sigortalı sayılmayan” kişilerden olunmamasıdır.
    01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı ... Borçlar Kanununun 393 – 447. maddelerinde düzenlenen Genel Hizmet Sözleşmesi, 393. maddede, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlandıktan sonra işçinin işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmelerin de hizmet sözleşmesi olduğu belirtilmiş, 394. maddede, hizmet sözleşmesinin, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı olmadığı, bir kimse, durumun gereklerine göre ancak ücret karşılığında yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görür ve bu iş de işveren tarafından kabul edilirse, aralarında hizmet sözleşmesinin kurulmuş sayılacağı, geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesinin, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır. Belirtilmelidir ki ücret unsuruna her ne kadar tanımda ve iş sahibinin borçları belirtilirken yer verilmiş ise de 5510 sayılı Kanunun sistematiği ve ilgili maddelerinin düzenleniş şekline göre, söz konusu unsurun sigortalı niteliğini kazanabilmek için zorunlu olmadığının kabulü gerekmektedir. Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre, iş sözleşmesinin ayırt edici ve belirleyici özelliği, zaman ve bağımlılık unsurlarıdır. Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve anılan sürede buyruk ve denetim altında edim yerine getirilmektedir. Bağımlılık ise her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, söz konusu ...uyruklu kişilerin davacıya ait evde ailece ikamet ediyor olmaları, intihar olayının, işyeri olarak tescil edilen ve evin yanında bulunan hayvan barınağında gerçekleşmesi, 28.03.2013 tarihinde Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alınan aile bireylerinin ve davacının net, aydınlatıcı beyanları, Kurum Denetmenlerince yerinde yapılan 09.05.2013 tarihli denetimde düzenlenen İşyeri Durum Tespit Tutanağı içeriği, denetim sırasında hayvanlara yem hazırlandığı ve hayvan besiciliğinin yapıldığının belirlenmiş olması, davacının, büyükbaş hayvanlarının ve hayvan ahırının olduğu, besicilikle uğraştığı, söz konusu kişilerin burada kaldıkları süre içerisinde ahırdaki işlere yardım ettikleri, ahırdaki işlerde çalıştıkları yönündeki anlatımları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, haklarında sigortalılık işlemi yapılan baba-oğul ile davacı arasında hizmet akdi ilişkisinin kurulduğu ve bu kişilerin hizmet akdine tabi olarak çalıştırıldıkları belirgindir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece dinlenilen tanıkların anlatımlarıyla Kurum işleminin aksinin kanıtlandığı yönündeki
    yanılgılı değerlendirme sonucu talebin aynen karara bağlanması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre istem aynen hüküm altına alınmasına karşın vekil ile temsil olunan davacı yararına maddi hata nedeniyle avukatlık ücreti belirlenmemesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi