Esas No: 2019/1332
Karar No: 2021/1194
Karar Tarihi: 07.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1332 Esas 2021/1194 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1332
KARAR NO: 2021/1194
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2019
NUMARASI: 2017/805 E. - 2019/183 K.
DAVANIN KONUSU:Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen asıl ve karşı davaların ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle asıl davanın reddine- karşı davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilince imal edilen ve yurt dışındaki alıcıya satılan emtianın alıcı ...’nin Almanya/Niederdorfel adresine taşıması için davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından müvekkilinin Kocaeli Dilovası'nda bulunan adresinden teslim alınarak Almanya/ Niederdorfel’e taşınan emtianın bir kısmının taşıma sırasında hasara uğradığını, teslim sırasında bir kısım emtianın hasarlanarak kullanılamaz hale geldiğinin tutanak ve fotoğrafla tespit ederek, oluşan zarar bedeli için müvekkiline yansıtma faturası düzenlediğini, beş adet faturayla toplam 13.878,18 TL hasar bedelinin sözlü ihtara rağmen ödenmemesi üzerine müvekkilince Kartal ... Noterliğinin 23.06.2017 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarı ile zararın ödenmesinin talep edildiğini, taşıma sözleşmesindeki taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran veya azaltan hükümlerin TTK'nın 854. maddesi uyarınca geçersiz olduğunu ileri sürerek, 13.878,18 TL tazminat ile 349,77 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 14.227,95 TL'nin, ihtar tarihi olan 11.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uluslararası nakliyat dağıtım ve depolama alanında faaliyet gösterdiğini, hasarlandığı iddia edilen emtianın Kocaeli’den Almanya’ya eksiksik ve hasarsız olarak taşındığını, taşımanın CMR Konvansiyonu'na tabi olduğunu ve davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taşınan emtianın hasara uğradığına dair süresinde bildirim yapılmadığını, ihtarnamenin süresi içinde gönderilmediğini, davacının bir kısım emtianın zarara uğradığını beyan etmesine rağmen buna ilişkin delil sunmadığını, sunulan fotoğraf ve belgelerden hasarın miktarı ve boyutunun anlaşılmadığını, CMR Konvansiyonu'na göre talep edilecek yıllık faizin %5 olabileceğini, dava dilekçesinde sunulan 5 adet faturanın neye istinaden düzenlendiğinin açıklanmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiştir. Karşı davasında ise müvekkilinin davacıya taşıma, depolama ve gümrükleme hizmeti verdiğini, verilen hizmetten kaynaklanan 12.950,29 TL bedelli navlun faturalarının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı karşı davalı vekili, karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; emtianın hasarsız şekilde teslim edildiğine ilişkin davalı iddiasının yerinde olmadığını, yurt dışına ihraç edilen emtianın davalı yanca taşındığını, teslim sırasında bir kısım kasaların hasarlandığının belirlenerek CMR belgesine şerh edildiğini ve tutanağın sürücü tarafından da imzalandığını, emtianın alıcı tarafından hasarlı şekilde teslim alınarak hasar bedeli kadar eksik ödeme yapıldığını, sunulan belgelerden hasarın miktarının açıkça anlaşılabileceğini, CMR'nin 29. maddesi uyarınca hasarın kasıt veya eşdeğer bir kusurdan kaynaklanması nedeniyle sınırlı sorumluluk halinin uygulanamayacağını, hasar bedelinin tazminine ilişkin görüşmelerin devamı sırasında navlun alacağı için takip başlatıldığını, müvekkilince cari hesaptaki kadar borcun ödenerek bakiye kısmına itiraz edildiğini, müvekkilinin kayıtlarında bulunan tüm navlun ücretinin ödenmesi nedeniyle bakiye borcun bulunmadığını belirterek, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Yukarıda arz ve izah edilen bilgiler ışığında uyuşmazlığa konu davada olay bakımından dosya üzerinde yapılan inceleme ile delillerin değerlendirilmesi neticesinde; a) Davacı-karşı davalı ... A.Ş. tarafından davalı-karşı davacı ... A.Ş/nin taşıma esnasında hasarladığını iddia ettiği emtia-eşyalar İle herhangi bir somut tespit yapılmadığı, b) Dava dışı gönderilen/alıcı ... firmasının siyah-beyaz fotoğraflar üzerinde yer alan açıklamaların ise, emtia-eşya içeriğinin hasarına ilişkin somut bilgi ve belge niteliğinde kabul edilemeyeceği açıklanmış, rapora karşı itiraz üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi heyetinin 09/01/2019 havale tarihli ek raporunda; Mahkemenin görevlendirmesi kapsamında, kök rapora yönelik beyan ve itiraz tekrar incelenerek değerlendirmesi neticesinde, kök raporda arz edilen; 1-Davacı-karşı davalı ... A.Ş. tarafından davalı-karşı davacı ... A.Ş/nin taşıma esnasında hasarladığını iddia ettiği emtia-eşyalar ile ilgili herhangi bir somut tespit yapılamadığı, 2-Dava dışı gönderilen/alıcı ... firmasının siyah-beyaz fotoğraflar üzerinde yer alan açıklamaların ise, emtia-eşya içeriğinin hasarına ilişkin somut bilgi ve belge niteliğinde kabul edilemeyeceği yönündeki değerlendirmeleri değiştirecek yeni bir bilgi ve bulguya rastlanılmadığı, 3-Ancak, Sayın Mahkemenin davalı-karşı davacı ... A.Ş/nin taşıma esnasında emtia-eşyayı hasara uğrattığını kabul edecek olursa, davacı-karşı davalı ... A.Ş/nin, yukarıda 2- CMR Konvansiyonu kapsamında yapılan değerlendirme: bölümünde belirtilen somut bilgi ve belgeleri sunması halinde CMR Konvansiyonu ilgili hükümleri dikkate alınmak suretiyle; Taşıyıcının sınırlı sorumluluğunda üst sınır olarak belirlenen rakamın hasar miktarı olarak talep edilen rakam ile mukayesesi sonucu hasar miktarı tespiti yapılabileceği, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacı karşı davalının Almanya ya göndermiş olduğu ürünleri davalının taşıma esnasında hasarlandığı subut bulmadığından davacının davalı aleyhine açmış olduğu davanın reddi ile dosyada mevcut mali müşavir bilirkişinin 27/08/2018 havale tarihli ek raporunda açıklandığı üzere, karşı davacının karşı davalıdan 5.939,95 TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defter kayıtlarından bu hususun sabit olduğu anlaşılmakla, karşı davanın kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile davalının Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 5.939,95 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin devamına, alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-karşı davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; CMR'nin 17/1. maddesi hükmü uyarınca taşıyıcının, eşyayı teslim aldığı hali ile gönderilene teslim etmesi gerektiğini, taşıyıcının aynı zamanda eşyayı koruma borcunun da bulunduğunu, taşıma sırasındaki tüm hasar ve ziyadan taşıyıcının sorumlu olduğunu, davalının teslim aldığı emtiayı hasarlı olarak teslim ettiğinin CMR belgesine şerh düşüldüğünü, ancak emtianın alıcısı ... tarafından hasara ilişkin ekspertiz raporu alınmadığını, bu durumun emtianın hasarlı olmadığı anlamına gelmediğini, hasarın tespiti için dosyaya ibraz edilen fotoğraf ve hasar nedeniyle alıcısı tarafından düzenlenen faturaların yeterli olduğunu, müvekkilinin zilyedi olmadığı bir emtia üzerinde ekspertiz incelemesi yapamayacağını, alıcı İpek İndustries firmasının gönderdiği evrakların içeriğindeki bilgilerde hasarlı ürünlerin kilogramının belirtilmemesinin davacı şirketin uğradığı zararı ortadan kaldıramayacağını, alıcının gönderdiği faturalardan hasarın belirlenebileceğini, Türkçe çevirisini dosyaya ibraz edilen faturalar, tutanaklar ve fotoğraflardan uğranılan hasarı ispat edilmesine rağmen karşı davanın kabulünün hatalı olduğunu, müvekkilinin cari hesabındaki navlun ücretini ödediğini, karşı davacının hasara ilişkin görüşmeler sırasında mahsup hususu netleşmeden takip başlattığını, karşı davacı tarafından düzenlenen tüm fatura bedellerinin ödendiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin asıl ve karşı dava hakkında verdiği hükmün kaldırılarak, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl dava, taşıma sırasında hasarlanan emtia badelinin tahsilli istemli eda davası; karşı dava ise navlun alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı-karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Karşı davacı tarafından Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında 12.950,29 TL navlun alacağının tahsili amacıyla takip başlatılmış, ödeme emrinin tebliği üzerine karşı davalı tarafından alacağın 5.939,95 TL'sine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu, dava ve itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında, asıl davada davalının taşıma hizmeti verdiği ve davacı tarafından yurt dışına satılan emtianın Dilovası'ndan Almanya/Niederdorfel kentine taşındığı sabittir. Asıl davadaki uyuşmazlık, taşınan emtiada hasar bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa hasarın usulüne uygun şekilde belirlenerek süresinde ihbar edilip edilmediği ve hasarın miktarı noktasındadır. Dosyada bulunan CMR senedinin incelenmesinde, taşınan emtiaya ait tahta sandıklarda hasar bulunduğu belirlenerek CMR senedine şerh düşülmüştür. Bu durumda, taşıyıcının sürücüsünün de imzasını taşıyan hasar tespit tutanağı bulunduğuna göre, hasarın süresinde taşıyıcıya ihbar edildiği kabul edilmelidir. CMR'nin 17.maddesi uyarınca, taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Taşınan yükte hasar meydana gelip gelmediğini kanıtlama yükümlülüğü davacıdadır. TMK'nın 6. maddesi gereğince kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. HMK'nın 190. maddesinde de ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Somut olayda davacı, yurt dışındaki alıcıya sattığı ürünlerin davalı tarafından taşındığını, taşıma sırasında tahta kasalar içerisindeki bir kısım emtianın hasar görerek kullanılamaz hale geldiğini iddia etmiştir. İbraz edilen CMR senedi ve fotoğraflardan yükün taşındığı tahta kasalarda hasar bulunduğu görülmektedir. Belgelerin tercümesinin incelenmesinde de emtiaya ilişkin bir hasar bulunmadığı, emtianın saklandığı tahta kasalarda hasar bulunduğu görülmüştür. Yurt dışındaki alıcı tarafından davacı adına düzenlenen faturalarda da emtiaya ilişkin bir hasarın bulunmadığı, hasarın emtianın taşındığı sandıklara ilişkin olduğu açıklanmıştır. Yukarıda belirtildiği gibi davacı, taşınan emtiadaki hasar bedelini talep etmiş, emtianın muhafazasında kullanılan tahta sandıklara ilişkin her hangi bir talepte bulunmamıştır. Emtiada olduğu ileri sürülen hasara ilişkin bir tespit veya ekspertiz incelemesi bulunmamaktadır. Bu durumda, taşınan emtiada taşıma sırasında bir hasarın varlığını ve miktarını kanıtlanmadığından, asıl davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararı isabetli bulunmuştur. Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi ilişkisinde karşı davacının 5.939,95 TL taşıma alacağı bulunduğu incelenen taraf defterlerinden tespit edilmiştir. Karşı davalı defterinde kayıtlı bulunan 6.101,38 TL hasar faturasının dayanağının bulunmadığı, bu faturanın davalı tarafından da kabul edilmediği anlaşılmakla, karşı davalının navlun sözleşmesi kapsamında borcu bulunduğu anlaşılmakla, karşı davaya yönelik istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK'nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin asıl ve karşı davalara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı- karşı davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 303,75 TL istinaf karar harcının davacı- karşı davalıdan tahsiline. 3-Davacı- karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.07.10.2021
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.