Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/8938
Karar No: 2009/13691

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/8938 Esas 2009/13691 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2008/8938 E.  ,  2009/13691 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kocaeli l. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :4.3.2008
    NUMARASI :Esas no:2005/ 752 Karar no:2008/206

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacı; İ. K.mahallesi ... caddesindeki 465 ada 5 parsel sayılı kargir binadaki (9) bağımsız bölüm numaralı meskenin, tapuda davalı adına kayıtlı bulunduğunu, Bu taşınmazın esasında kendisi tarafından alındığını, eşi G. kendini güvende hissetmesi, mağdur olmaması ve kimseye muhtaç olmaması için tapuda davalı eşi adına tescil ettirdiğini, davalının ev hanımı olup, evlilikleri süresince hiçbir zaman çalışmadığını, bu nedenle davalının taşınmazı satın almasına maddi olarak imkan bulunmadığını ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptal edilerek adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde, taşınmazın değeri olan 50.000 YTL.’den fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.500. YTL.’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 6.3.2007 tarihli oturumda ise; iptal ve tescil isteğinin kabul edilmemesi halinde, taşınmazın keşifte belirlenen değerinin (60.000.-YTL) davalıdan tahsilini istemiş, belirlenen değer üzerinden eksik harcı tamamlamıştır.
    Davalı ise; dava konusu taşınmazın, kendisine ait Bodrum’daki bir başka taşınmazın satışından elde edilen para ile satın alındığını, davacının iddiasının bu nedenle yerinde olmadığını, bir an için iddia doğru kabul edilse dahi, bu durumun davacıya tapunun iptali ve tescil isteme hakkı vermeyeceğini, davacının kazandığı para ile alınan taşınmazın davalı adına tescil ettirilmesini gerektirecek ne hukuki ne fiili bir zorunluluk bulunmadığını bunun tamamen davacının tek taraflı iradesi olduğunu, bunun ise “bağış” olarak nitelendirilmesinin yanlış olmayacağını, davacının tamamen kendi iradesiyle verdiği (bağışladığı) bir malı geri istemesinin haklı ve hukuki bir sebebinin bulunması gerektiğini, oysa böyle bir sebep de bulunmadığını, evlilik birliğinin tamamen davacının kendi kusuruyla sona erdiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, taşınmazın alımına katkısı nedeniyle 60.000 YTL. katkı payının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir.
    Tarafların 15.6.1988 tarihinde evlendikleri, davalı tarafından 27.7.2004 tarihinde açılan boşanma davası sonucu, boşanmalarına karar verildiği, kararın 6.6.2005 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 2.5.2005 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Taraflar arasında, evlendikleri tarihten 1.1.2002 tarihinde kadar “mal ayrılığı” (TKM. md. 170), bu tarihten, rejimin sona erdiği 27.7.2004 tarihine kadar “edinilmiş mallara katılma” rejiminin (TMK. md.202, 218-241)) geçerli olduğu tartışmasızdır. Dava konusu taşınmaz, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde 16.5.2002 tarihinde davalı tarafından üçüncü kişiden “satın alma” yoluyla edinilmiştir. Davacı, taşınmazın üçüncü kişiden alımına ilişkin akdi ilişkinin tarafı değildir. Toplanan delillerden ve tanık ifadelerinden, davalının evlilikleri süresince çalışmadığı herhangi bir kazancının bulunmadığı, taşınmazın alımında ödenen paranın davacı tarafından verildiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu fiili duruma göre; davalı, kocası tarafından verilen para ile üçüncü kişiden taşınmaz satın almıştır. Davacı, dava dilekçesinde “taşınmazı, eşinin kendisini güvende hissetmesi, mağdur olmaması ve kendine bir şey olduğunda kimseye muhtaç olmaması için eşi adına tescil ettirdiğini” ifade ettiğine göre, bu açıklama karşısında, taşınmazın alımında verilen para, eşe yapılan “elden bağışlama” niteliğindedir. Davalı eşe, karşılıksız kazanma yoluyla gelen bu para, onun kişisel malı olmuştur. (TMK. md. 220/2) Kişisel mallar yerine geçen değerler de kişisel maldır. (TMK. md.220/4) Şu halde, taşınmaz “bağış” yoluyla gelen bu para ile alındığına göre, davalının kişisel malıdır. Ortada, davalı eşe ait edinilmiş bir mal bulunmadığına göre, bu malın tasfiyeye sokulması da söz konusu edilemez. Öyleyse, davacının, malın değeri üzerinde “katılma alacağına” (TMK. md. 231) ilişkin herhangi bir hakkı bulunmamaktadır. Taşınmazın alımında ödenen para da, yukarıda açıklanan sebeple davalıya yapılan “bağış” niteliğinde olduğuna ve davacı, evin alımında davalıya bağışta bulunduğu iddiasıyla dava açtığına göre, istek; bağışlananın iadesini de ihtiva etmektedir. Davacı, ancak bağıştan dönme koşullarının varlığı halinde bağışlananın iadesini isteyebilir. (BK. md. 244) Tarafların evliliğinin, davacının kusuru sebebiyle sona ermiş olması karşısında bağışlamadan dönme koşulları da bulunmamaktadır. O halde, davanın reddi gerekirken, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı tahsili olarak nitelendirilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2009 per.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi