Esas No: 2019/1147
Karar No: 2021/1197
Karar Tarihi: 07.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1147 Esas 2021/1197 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1147
KARAR NO: 2021/1197
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2017
NUMARASI: 2015/762E. 2017/1534K.
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu ... A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden nakit kredi kullandırıldığını, davalı borçluların işbu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, ayrıca dava dışı kredi borçlusu ... A.Ş.'nin davacı bankadan kullanmış olduğu kredilerin teminatını teşkil etmek üzere davacı banka lehine ipotekler tesis edildiğini, söz konusu ipotekler incelendiğinde, ipoteklerin asıl borçlu ile müşterek borçlu ve müteselsil kefillerin borcunun tamamını karşılamadığının görüleceğini, firma lehine kullandırılan kredilerden kaynaklanan toplam 3.010.715,31TL nakit riski içeren hesapların 26/03/2015 tarihi itibari ile kat edildiğini, borçlulara ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnameye rağmen söz konusu meblağların ödenmediğini, bu nedenle İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, 01/04/2015 tarihli dilekçe ile dava dışı borçlu ... A.Ş. tarafından takibe itiraz olmaksızın takibin kesinleştiğini, ancak diğer borçlulardan ... ve ...'in borcun tamamına, diğer borçluların borcun bir kısmına itiraz ettiklerini, itirazların haksız olduğunu beyanla, davalılar ..., ..., ..., ... Ltd. Şti., ... Ltd. Şti.'nin 1.066.581,23TL borca, faize ve ferilerine, diğer davalılar ... ve ...'in sorumluluk tutarları olan 417.224,93 TL borca, faize ve ferilerine yapmış oldukları itirazlarının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; Beylikçay tarafından davacı bankaya iki farklı tarihlerde genel kredi sözleşmesi için başvurulduğunu, ...'ın 10/07/2008 tarihinde ilk kredi başvurusunda banka tarafından verilecek olan 426.025 USD için kredi sözleşmesinin imzalanması aşamasında ... Şti. ile ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'in kefil olduklarını, kullanılan bu kredi meblağı için işbu şahısların gayrimenkullerinin ipotek altına alınarak ipotek akit tablosu düzenlendiğini, ...'ın ilk kredi sözleşmesinden sonra nakit paraya ihtiyaç duyması üzerine, davacı bankaya ikinci bir kredi açılması için başvurulduğunu, asıl borçlu hakkında iflasın ertelemesi talepli davanın ikame edildiğini, bu erteleme davasını duyan davacının ...'ın asıl borçlu sıfatının bulunduğu iki ayrı kredi sözleşmesini ayrı ayrı kat ettiğini, bankanın ilk kredi sözleşmesinden kaynaklı alacaklı olduğu 426.025 USD tahsil için İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile ipoteğin para çevrilmesi yolu ile takip yoluna başvurduğunu, ilk kredi sözleşmesinde kefil olarak imzası bulunan ve ipotekli takibe konu bu meblağ için teminat veren davalıların bu borca itirazlarının olmadığını, ancak banka tarafından yapılan bu takipten sonra ikinci kredi sözleşmesinde isimleri bile geçmeyen ve kredi sözleşmesinde hiçbir imzası bulunmayan davalılar ..., ... ve ... hakkında da İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından ilamsız takibe geçildiğini, davacının davasının haksız olduğunu beyanla, davanın reddine, davalılardan ..., ... ve ... lehine %20 kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, icra takip dosyası, genel kredi sözleşmeleri, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile dava dışı ... AŞ arasında 27/04/2012 tarihli 4.000.000USD limitli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı ve bu genel kredi sözleşmesini ..., ..., ..., ... Ltd Şti, ... Ltd Şti'nin imzaladığı, daha sonra 16/01/2013 tarihinde bu kez 3.500.000USD tutarında yeni bir kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme ile ... Ltd Şti, ... Ltd Şti, ..., ... ve ...'in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, yine bu sözleşmede müteselsil kefaletin önceki kredileri de kapsadığı şerhinin bulunduğu, taraflar arasında imzalanmış bu iki adet genel kredi sözleşmesinin bulunduğu, ... ve ...'in sadece ilk genel kredi sözleşmesini imzaladığı, diğer davalıların ... ve ... dışında her iki sözleşmeyi imzaladıkları, ... ve ... yönünden ise müteselsil kefaletin önceki kredileri de kapsadığı açıklamasının bulunduğu görülmüştür. Davacı banka tarafından söz konusu her iki genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı şirkete birden fazla kredi kullandırılmış, buna göre kullandırılan bu kredilerden ... referans numaralı, 250.000TL limitli ticari kredili mevduat hesabı ile, ... referans numaralı, 1.158.000USD limitli taksitli döviz endeksli döviz kredisinin 27/04/2012 tarihli 4.000.000USD limitli genel kredi sözleşmesi döneminde kullandırıldığı, diğer kredilerin tamamının ikinci sözleşme yani 16/01/2013 tarihli sözleşme kapsamında kullandırıldığı, ikinci sözleşmede ... ve ...'in imzalarının bulunmadığı, ayrıca davacı tarafça kullandırılan kredilere yönelik davacı tarafından ayrıntıları bilirkişi raporunda belirtilen ipoteklerin alındığı, davacı banka tarafından ayrıntıları bilirkişi raporunda yazılan ... referans numaralı ticari kredili mevduat hesabı, ...-...-...-...-...-...-...-... referans numaralı rotatif kredi hesaplarının 26/03/2015 tarihi itibariyle kat edildiği ve söz konusu hesaplardan dolayı muaccel hale gelen borcun 1.944.135,08TLye ulaştığı, ... ve ... referans numaralı döviz endeksli kredi hesabından kaynaklanan borcun da aynı tarih itibariyle 1.066.580,23TLye ulaştığı (USDkarşılığının 416.665,45USDye ulaştığı), davacı tarafça icra takibi ile hem TL cinsinden kredi için takip yapıldığı, hem de dövize endeksli kredi yönünden takip yapıldığı, TL cinsinden kredinin gerek ihtarname, gerekse takip talebindeki ödeme emri dikkate alındığında 1.944.135,08TL olduğu, dövize endeksli kredi yönünden ise miktarın 1.066.580,23TL olduğu, yine borçlular ... ve ... yönünden de bu borçluların sadece ilk genel kredi sözleşmesini imzalamış olmaları ve bu genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan 417.224,93TLden sorumlu olduğundan bahisle takip yapıldığı görülmüştür. İcra dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazda aynen şu şekildedir. Davalı borçlular ..., ..., ..., ... Şti ve ... Ltd Şti yönünden takip konusu borcun 1.944.135,08TLlik kısmının kabul edildiği, bunun dışında dövize endeksli krediden oluşan 1.066.580,23TL (DEK kredisi)nin reddedildiği, nitekim mahkememize sunulan cevap dilekçelerinde ve beyanlarda da davalılar tarafından aynı hususun dile getirildiği, borçlular ... ve ... yönünden ise, takip yapılan 417.224,93TL borcun tamamına itiraz edildiği ve söz konusu ilamsız takibe konu borçları karşılayacak rehinlerin mevcut olduğunun bildirildiği görülmüştür. Yine İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı dosyasında davacı tarafça davalılar hakkında ipoteklerin paraya çevrilmesi suretiyle takip yapılmış olup, söz konusu takip dosyasında davacının İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasındaki alacak haklarından münhasıran dövize endeksli kısmı ile sınırlı olmak üzere temlik alacaklısına devir ve temlik edildiği, temlik alacaklısının ... olduğu görülmüştür. Her ne kadar alacaklı BKnun 586/2 maddesi uyarınca rehne bağlanmış alacaklarda rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yoluna başvurmaksızın müşterek borçlu ve müteselsil kefilleri de takip edebileceği düzenlenmiş ise de, davacı alacaklının münhasıran dövize endeksli alacaklarına yani DEK kredilerinden kaynaklanan alacaklarını söz konusu icra dosyası kapsamında dava dışı ...'a temlik ettiği, başka bir anlatımla davacının bu dosyada da davaya konu olan ve esasan davalılar ..., ... Ltd Şti, ... Ltd Şti, ... ve ... tarafından TL kısmına itiraz edilmemesi sebebiyle bu kısmın zaten bu davalılar yönünden kesinleştiği ve davanın konusunun sadece itiraz edilen dövize endeksli krediler (DEK) için 1.066.580,23TL itiraz edildiği, dolayısıyla dava konusu olan bu 1.066.580,23TLlik kısmın tamamının davacı tarafça İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile dava dışı ...'a temlik edildiği, yine temlik edilen bu bedel içerisinde diğer davalılar ... ve ...'in borcunun da temlik edilen alacak ve bu alacakları teminat altına alan ipoteklerle birlikte özünün temlik edildiği, dolayısıyla davacının alacağın dayanağını teşkil eden DEK kredilerine yönelik alacaklarını temlik etmiş olması ve TL kredileri yönünden de borçlular tarafından yapılmış bir itiraz da bulunmaması sebebiyle, sonuç olarak yargılama aşamasında davacının haklarını üçüncü bir şahsa devretmiş olduğu anlaşıldığından ve özünü devrettiği hak sebebiyle davaya devam edemeyeceklerinden ve davacının aktif husumet ehliyeti kalmadığından davacının davasının reddi gerektiği..." gerekçesiyle, davacı tarafın yargılama aşamasında alacağını temlik etmiş olduğu anlaşıldığından taraf sıfatı kalmadığından davanın aktif husumet nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; ... ve ...'in, toplam 417.224,93 TL tutarından sorumlu olduklarını ve ödeme emrinde bu hususun açıkça gösterildiğini, Yargılama devam ederken alacağın dövize endeksli olan bölümü üçüncü kişiye temlik edilmiş olmakla birlikte Türk lirası cinsinden kredinin temlik kapsamında olmadığını, alacağın mezkur kısmı için davacının aktif husumet ehliyetinin mevcut olduğunu, TL cinsinden kredilerle ilgili ödeme emrinde talep edilen tutarların varlığının bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmasına karşın ilk derece mahkemesi tarafından ... ve ...'in ödeme emrinde sorumlu tutuldukları alacağın tümü ile ilgili olarak temlikname gerekçe gösterilerek müvekkili banka'nın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı yönünde karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, davalılardan ... ve ...'in itirazlarının 248.051,31 TL ile sınırlı olmak üzere iptaline, takibin 1. maddede belirtilen davalılar ve tutar ile sınırlı olmak üzere takip yazılı şartlarla devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının bu borçlulardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, iki adet kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak hesabın kat edilmesiyle başlatılan ilamsız icra takibine müteselsil kefiller tarafından yapılan vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya esas İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının ... A.Ş., borçluların ..., ..., ..., ..., ... Şti., ... Şti., ..., ... oldukları, 3.010.715,31 TL asıl alacağın tahsilinin talep edildiği, tüm borçlular vekilinin icra dosyası verdiği itirazında, ..., ..., ..., ... Şti, ... Şti. 'ne ilişkin olarak takibe konu edilen toplam alacağın 1.744.135,08 TL 'lik kısmının kabul edildiği, geriye kalan 1.066.580,23 TL'lik kısma dair tüm borç ve ferilerine dair itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde ... ve ...'in borcun 417.224,93 TL'lik tutarı açısından borcu ipotek ile teminat altına aldıklarını, dolayısıyla ilk önce bu meblağ açısından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiğini ileri sürerek ... ve ... açısından takipte gösterilen borcun tamamına itiraz edilmiştir. Davaya esas iki adet genel kredi sözleşmesi mevcut olmakla ... Bankasının Beylikdüzü Şubesi ile dava dışı ... A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin limitinin 4.000.000,00 USD olduğu, kredi sözleşmesinin tarihinin ise 27.04.2012 tarihi olarak gösterildiği, ..., ..., ..., ... Şti. ve ...'nın sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları görülmektedir. Dosyaya esas diğer bir kredi sözleşmesi ise ... Beylikdüzü Şubesi ile dava dışı asıl borçlu ... arasında 16.01.2013 tarihinde 3.500.000,00 USD kredi limiti dahilinde imzalanmış olup bu sözleşmeye de ..., ..., ..., ..., ... müteselsilen kefil olmuşlardır. Bahsi geçen 16.01.2013 tarihli sözleşmede ... ve ...'in asıl borçlu veya kefil sıfatıyla imzaları bulunmamaktadır. Dosya içerisinde Beşiktaş ... Noterliği aracılığı ile çekilen 26.03.2015 tarihli ihtarname bulunmakla, söz konusu ihtarnamenin ..., ..., ..., ..., ...'e gönderilmiş olduğu, ihtarnamenin tüm muhataplara 26.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davaya konu diğer bir ihtarname ise Beşiktaş ... Noterliği aracılığı ile çekilen 26.03.2015 tarihli ihtarname olup söz konusu ihtarname ..., ..., ..., ... Şti, ... Şti, ... ve ...e gönderilmiş olup, bu ihtarnamenin de muhatapların tamamına 26.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dosya içerisindeki Beşiktaş ... Noterliğine ait 20.12.2016 tarihli temlik protokolünün incelenmesinde, Bakırköy 1.ATM'nin 2015/285 esas sayılı dosyası ile iflasına karar verilen Bakırköy ... İcra ve İflas Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile tasfiyesine başlanılan müflis ... A.Ş.'nin bankadan kullanmış olduğu kredilerden kaynaklı Beşiktaş ... Noterliğinin 26.03.2015 tarih ve ... numarası ile kat edilen gecikmiş alacaklarının münhasıran dövize endeksli kısmı ile sınırlı olmak üzere temlik alacaklısına devir ve temlik ettiği belirtilmekle söz konusu protokol alacaklı ... bankası ve temlik alacaklısı ... isim ve imzalarını içermektedir. Temlike esas Beşiktaş ... Noterliğinin 26.03.2015 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde, ticari kredili mevduat hesabı ve rototif kredi hesabı kapsamındaki kredi sözleşmelerine ilişkin banka alacağının 26.03.2015 tarihi itibariyle kat edildiği, bu şekilde söz konusu hesaplardan rotatif kredi sözleşmesinden dolayı 25.03.2015 tarihi itibariyle muaccel hale gelen borcun 1.944.135,08 TL olduğu, yine aynı ihtarnamede dövize endeksi kredi hesabının 26.03.2015 tarihi itibariyle kat edildiği ve bu sebeple borcun 1.066.580,23 TL olduğu, sonuç olarak 26.03.2015 tarihi itibariyle nakit alacağın toplam 1.944.135,08 TL ve 1.066.580,23 TL olmak üzere toplam 3.010.715,31 TL hesaplanarak bankaya ödenmesi ihtaren bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesi söz konusu kredi sözleşmeleri karara esas alınarak, davalılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından söz konusu kredi borcunun TL kısmına itiraz edilmediği, sadece dövize endeksli krediler için bankaca kat ihtarında belirtilen 1.066.580,23 TL tutarına itiraz edildiği, bu kısmın tamamının da İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile dava dışı ...'a temlik edildiği, yine temlik edilen bu bedel içinde ... ve ...'in borcunun da temlik edilen alacak ve bu alacakları teminat altına alınan ipoteklerle birlikte temlik edildiği sebepleriyle davacının aktif husumeti kalmadığından davasının reddine karar verilmiştir. İstanbul ... İcra Dairsinin ... E sayılı dosyasında alacaklının ... A.Ş., borçluların ..., ... ve ... oldukları, ipotekli taşınmaz olarak ...'a ...'e ait bazı gayrimenkullerin gösterildiği, borç sebebi olarak ise genel kredi sözleşmesi, Beşiktaş ... Noterliğinin 26.03.2015 tarih ...-... yevmiye numaralı kat ihtarnamesi ve hesap özetleri ile Beşiktaş ... Noterliğinin 07.04.2015 tarih ... yevmiye numaralı ihtarname ve ipotek belgelerinin gösterildiği, 416.665,46 USD asıl alacak olmak faizleri ile birlikte toplam 422.175,89 USD'nin takibe konu edildiği, Beşiktaş ...Noterliğine ... yevmiye numaralı 26.03.2015 tarihli ihtarnamesinin incelenmesinde, ihtar edenin ... Bank, müteselsil kefillerin ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...oldukları, Beşiktaş ...Noterliğine ait ... yevmiye numaralı 26.03.2015 tarihli ihtarname incelenmesinde, ihtar edenin ... Bank, muhatapların ... ve ipotekli taşınmaz maliki sıfatıyla; ..., ..., ... ve ...'in gösterildiği, Beşiktaş ...Noterliğinin 07.04.2015 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde, ihtar edenin ... Bank, muhatapların ..., ..., ... ve ... oldukları görülmektedir. Davalılardan ... ve ...'in, dava dışı kredi borçlusunun davacı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçları için adlarına kayıtlı olan taşınmazlar üzerinde 410.520,00 USD bedelle ipotek tesis ettirdikleri, davacı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte bulunmakla, ... ve ...'e yönelik taşınmazlara ilişkin herhangi bir takip başlatılmamış olduğu, zira '' Alacak temlik protokolü'' isimli belgenin incelenmesinde de, söz konusu protokolde belirtilen meblağnın ipotek haklarıyla birlikte temlik alıcısına geçtiğine ilişkin düzenleme yapıldığı ve İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında borçlu olarak gözüken ... ve ...'e ait bazı taşınmazlara ilişkin bilgilerin yer aldığı, dolayısıyla temlik alacaklısına geçeceği kararlaştırılan ipotekli taşınmazların ... ve ...'le herhangi bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 27.04.2012 tarihli kredi sözleşmesini, ..., ..., ..., ... Şti. ve ...'nın sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları görülmektedir. İstanbul ... İcra Dairsinin ... esas sayılı dosyasında alacaklının ... A.Ş., borçluların ..., ... ve ... oldukları, ipotekli taşınmaz olarak ...'a ...'e ait bazı gayrimenkullerin gösterildiği, borç sebebi olarak ise genel kredi sözleşmesi, Beşiktaş ...Noterliğinin 26.03.2015 tarih ...-... yevmiye numaralı kat ihtarnamesi ve hesap özetleri ile Beşiktaş ...Noterliğinin 07.04.2015 tarih ... yevmiye numaralı ihtarname ve ipotek belgelerinin gösterildiği, 416.665,46 USD asıl alacak olmak faizleri ile birlikte toplam 422.175,89 USD'nin takibe konu edildiği, Beşiktaş ... Noterliğine ... yevmiye numaralı 26.03.2015 tarihli ihtarnamesinin incelenmesinde, ihtar edenin ... Bank, müteselsil kefillerin ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... oldukları, Beşiktaş ...Noterliğine ait ... yevmiye numaralı 26.03.2015 tarihli ihtarname incelenmesinde, ihtar edenin ... Bank, muhatapların ... ve ipotekli taşınmaz maliki sıfatıyla; ..., ..., ... ve ...'in gösterildiği, Beşiktaş ...Noterliğinin 07.04.2015 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde, ihtar edenin ... Bank, muhatapların ..., ..., ... ve ... oldukları görülmektedir. Davalılardan ... ve ...'in, dava dışı kredi borçlusunun davacı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçları için adlarına kayıtlı olan taşınmazlar üzerinde 410.520,00 USD bedelle ipotek tesis ettirdikleri, davacı bankanın ... ve ...'e yönelik taşınmazlara ilişkin herhangi bir ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmamış olduğu zira ''Alacak temlik protokolü'' isimli belgenin incelenmesinde de, söz konusu protokolde belirtilen ipotek haklarıyla temlik alıcısına geçtiğine ilişkin düzenleme yapıldığı, ancak İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında borçlu olarak gözüken ... ve ...'e ait bazı taşınmazlara ilişkin bilgilerin yer aldığı, dolayısıyla temlik alacaklısına geçeceği kararlaştırılan ipotekli taşınmazların ... ve ...'le herhangi bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 27.04.2012 tarihli kredi sözleşmesini, ..., ..., ..., ... Şti. ve ...'nın sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları görülmektedir. Davalılar ... ve ...'in dava dışı asıl borçlu ve davacı banka arasında yapılan 27.04.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil oldukları , ipoteğin davalı kefillerin borçlarının teminatı olmadığı anlaşılmaktadır. İİK'nın 45. maddesinde önce rehne müracaat zorunluluğu düzenlenmiş olmakla birlikte, müteselsil kefalette alacaklı, önce rehne müracaat zorunda olmaksızın kefili takip edebilir. İpotek tutarını aşan kısım için, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kefalet sözleşmesine dayalı ilamsız takip yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. ... ve ...'in az yukarıda bahsi geçen 27.04.2012 kredi sözleşmelerine ilişkin olarak toplam borcun 417.224,93 TL tutarındaki kısmı için ipotek vermiş oldukları tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, bahsi geçen davalıların itirazı da sadece dövize endeksli krediler için değil aynı zamanda tek bir ihtarname ile kat edilen tüm borç miktarı içindir. Sözkonusu miktarın içinde hem dövize endeksli hem de ticari mevduat kredisi hesaplarına ilişkin kat edilen tutar mevcuttur. Zira bu husus 26 Mart 2015 tarihli Beşiktaş ... Noterliğine ait ... yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtilmiştir. ... ve ...'in de imzalamış oldukları 27.04.2012 tarihli kredi sözleşmesi ''çerçeve kredi sözleşmesi olup bu kapsamda hem ticari mevduat hem de dövize endeksli kredi kullanılmıştır. Dolayısıyla ... ve ...'in toplam borcun 417.224,93 TL tutarındaki kısmı için ipotek vermiş oldukları ve bahsi geçen bu ipoteklerin temlik edilmediği anlaşılmaktadır. Bundan ötürü davalılar ... ve ...'in dövize endeksli kredi haricindeki diğer kısımlara hiçbir itirazlarının bulunmadığı yönündeki ilk derece mahkemesi kararı isabetli olmamakla, davacı vekilinin dosya kapsamındaki kredi sözleşmelerine ve bu sözleşmeler dahilinde kat edilen ihtarnamelere istinaden eldeki davayı davalılar ... ve ...'e yöneltmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince alınan 03.08.2017 tarihli bilirkişi raporunda, ... ve ...'in 27.04.2012 tarihli 4.000.000,00 USD limitli genel kredi sözleşmesi imzalamış oldukları, bu sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerden sorumlu olacakları dikkate alınarak toplam sorumluluklarının 416.369,11 TL olduğu yönünde değerlendirme yapılmıştır. Davacı vekili ... ve ...'e ilişkin olarak istinaf başvurusunda bulunarak istinaf dilekçesinde, davalılardan ... ve ... ile sınırlı olmak üzere dövizi endeksli kredi haricindeki kredi için takibin 248.051,31 TL üzerinden devam edilmesine yönelik talepte bulunmuştur. İlk derece mahkemesince karar verilirken; somut uyuşmazlıkta davalılar ... ve ...'in sadece dövize endeksli kredi tutarına değil, TL cinsinden olan kredi tutarına da itirazlarının olduğu gözden kaçırılarak sonuca gidilmiştir. Bu gerekçe, dosya içeriğiyle uyumlu değildir. O halde ilk derece mahkemesince temlikin hukuki sonuçları dikkate alınarak, temlik sözleşmesinin taraflarının kimler olduğu, temlik edilmeyen bakiye TL alacak varsa miktarının ne olduğu, davalılar ... ve ...'in kefil oldukları kredi sözleşmesi kapsamında mevcut durumda TL bazında ne kadar kredi borcunun kaldığı hususları her türlü tereddütten uzak şekilde ortaya konularak sonuca ulaşılmalıdır. Yukarıda açıklanan sebeplerle, mahkemenin karar gerekçesiyle dosya içeriği uyuşmadığından, HMK'nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK'nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 07.10.2021
KANUN YOLU:HMK'nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.