21. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/8510 Karar No: 2013/1253 Karar Tarihi: 28.01.2013
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/8510 Esas 2013/1253 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden dolayı maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. İş Mahkemesi, maddi tazminat talebini reddetmiş ve davacı sigortalı için 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, manevi tazminat miktarının fazla olduğuna hükmetmiş ve kararı bozmuştur. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi gereğince hakim manevi zarar adı altında verilecek tazminat tutarını özel durumları göz önünde bulundurarak belirlemelidir. Bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir nitelik taşımalıdır. Olayın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki ekonomik koşullar, tarafların kusur durumu ve işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almaması gibi faktörler, hakimin kararında objektif ölçülerle dikkate alınmalıdır. Hükmedilecek tazminat miktarı, manevi tatmin duygusunu gerçekleştirmek için gereken miktarda olmalıdır ve caydırıcılık uyandırmalıdır. HGK 23/06/2004, 13/291-370 kararı da göz önünde bulundurulmalıdır. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi.
21. Hukuk Dairesi 2012/8510 E. , 2013/1253 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm,davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine. 2-Dava;07.10.2009 tarihinde geçirdiği iş kazasında yaralanarak sürekli işgöremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece;maddi tazminat davasının reddine,davacı sigortalı için 50.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 ) Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına kararlaştırılan manevi tazminat miktarının fazla olduğu ortadadır. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve davacı için daha uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.