Esas No: 2017/7944
Karar No: 2021/2845
Karar Tarihi: 03.03.2021
Danıştay 6. Daire 2017/7944 Esas 2021/2845 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/7944
Karar No : 2021/2845
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) S.S. … Arıtma Tesisi İşletme KOOPERATİFİ
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Plancılar Odası
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bursa ili, Gürsu İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın "teknik altyapı alanı" olarak belirlenmesine yönelik Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/25000 ölçekli Merkez Planlama Bölgesi Nazım İmar Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli Gürsu Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Gürsu Alan Mevkii İlave Uygulama İmar Planı Değişikliğinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararda; yapılan değişikliğin bir fonksiyon değişikliğinden ziyade, öngörülen teknik altyapı fonksiyonu kapsamının genişletilmesi mahiyetinde olduğu, değişiklikten önce mevcut olan teknik alt yapı tesisi (arıtma tesisi) fonksiyonunun korunduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; yakma işlemi atık maddelerin hacminin azaltmasını sağlasa da işlem sonrasında çevre ve hava kirliliğine sebep olma riskinin olduğu, en yakın yerleşim birimine 1 km uzaklıkta bulunan ve çevresi tarımsal niteliği korunacak alanlardan oluşan davaya konu taşınmazın bulunduğu alanda katı atıkların yakılması gibi insan ve çevre sağlığına önemli etkileri olabilecek bir plan değişikliği yapıldığı, dolayısıyla ilgili ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilmesi ve bu veriler kapsamında analiz, etüt ve araştırma yapılmak suretiyle plan değişikliğine gidilmesi mümkünken bu hususlara riayet edilmeden yapılan nazım imar planı değişikliklerinde kamu yararı, planlama esasları ve şehircilik ilkelerine uyarlık bulunmadığı, bu durumda dayanağı kalmayan aynı tarihli uygulama imar planında da hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; Dava konusu alanın plan değişikliğinden öne arıtma tesis alanı kullanımında kaldığı, müdahil kooperatif tarafından işletildiği, arıtma çamurunun kurutulması, kurutulan çamurun yakılması ve kurutma- yakma işlemine ilişkin enerji üretimi için ek tesis yapılmasının planlanması nedeniyle plan değişikliklerinin yapıldığı, ÇED raporunun bulunduğu, bu rapor kapsamında gerekli araştırma ve analizlerin yapıldığı ve tesis için olumlu rapor düzenlendiği, gerekli kurumların görüşlerinin alındığı ileri sürülmektedir.
Davalı Yanında Müdahil S.S. … Arıtma Tesisi İşletme kooperatifi tarafından; Kooperatifin valilik önderliğinde yerleşim alanlarının evsel atık sularının, sanayi kuruluşlarının endüstiriyel atık sularının arıtılması amacı ile kurulduğu, dava konusu alanın bu nedenle herhangi bir üretim faaliyeti gösteren firmanın atık su arıtma tesisi gibi değerlendirilmemesi gerektiği, kamu hizmetinin yerine getirdiği, tesisin çok gelişmiş bir otomasyona sahip olduğu, sistem çalışmadan önce otomasyona bağlı bütün ekipmanların test edilebildiği, emisyonun takibi için sürekli ölçüm cihazının bulunduğu, ÇED olumlu belgesinin ve gerekli kuruluşlardan görüşlerin alındığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Bursa ili, Gürsu ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 59.642,80 m² yüzölçümlü olduğu, plan değişikliğinden önce arıtma tesisi olarak planlanmış, parselde halihazırda işletmede olan arıtma tesisi ve bu tesisleri tamamlayıcı ünitelerinin yer aldığı, işletmenin valilik tarafından kurulan Kooperatif tarafından işletildiği, arıtma tesisinin bulunduğu alanda arıtma çamurunun kurutulması, kurutulan çamurun yakılması ve kurutma-yakma işlemine ilişkin enerji üretimi ile ilgili ilave tesislerin yapılması planlandığı, bunun üzerine Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/25000 ölçekli Merkez Planlama Bölgesi Nazım İmar Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli Gürsu Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Gürsu Alan Mevkii İlave Uygulama İmar Planı Değişikliği yapılarak dava konusu alanın teknik alt yapı alanı kullanımında kalması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgilerini ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "İmar planı değişiklikleri" başlıklı 26. maddesinde, "(1)İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. (2) İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. (3) İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır. b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olması zorunludur." düzenlemesine yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun "Büyükşehir, İlçe ve İlk Kademe Belediyelerinin Görev ve Sorumlulukları" başlıklı 7. Maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; "Kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar planlarını, parselasyon planlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak, 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmak" hükmüne yer verilerek bu görevler büyükşehir belediyesinin görev ve sorumluluklarında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları, zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılır. Bu irdelemelerden sonra, planlanan alanın özel niteliklerinin yanısıra plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkileri kapsamlı bir biçimde ele alınarak, plan değişikliğinde kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu parselin plan değişikliğinden önceki planlarda "artırma tesisi alanı" olarak planlandığı, arıtılan çamurun kurutulması, kurutulan çamurun yakılması ve kurutma-yakma işlemine ilişkin enerji üretimi ile ilgili ilave tesis yapılması amacıyla dava konusu plan değişikliklerinin yapılarak alanın "teknik altyapı alanı olarak belirlendiği, nazım imar planlarının plan notlarında; “Doğalgaz Boru Hatları, NATO Boru Hattı, Enerji Nakil Hatları, İçme-Kullanma Suyu, Kanalizasyon Hatları, Kanal Alanları, her türlü iletişim hatları karayolu alanları, açık-kapalı otopark alanları, arıtma tesisleri, çöp biriktirme ve foseptik alanları, gibi sağlıklı, toplum ve çevre oluşturmak amacı ile yapılması gereken tesis ve alanların tümüdür.” şeklinde teknik alt yapı alanının tanımlandığı ve yine uygulama imar planında teknik altyapı alanına ilişkin plan notunda, atık su arıtma tesisleri, atık işleme ve bertarafı (yakma prosesi vs uygulanacak tüm bertaraf sistemleri) tesisleri ile her türlü enerji, ulaştırma, haberleşme gibi servislerin temini için yapılan tesisler ve bu tesisler için gerekli ünitelerin (trafo, idari bina, laboratuar, depo, vb) yer alacağının düzenlendiği, dava konusu planlar arasında kademeli birliktelik ilkesine uygunluğun sağlandığı görülmektedir.
Dairemizce yapılan ara kararı sonucunda, dava dosyasına davalı idarece ... tarihli Çevresel Etki Değerlendirme olumlu kararının ve raporunun sunulduğu, anılan ÇED olumlu kararına ilişkin herhangi bir dava açılmadığı görülmektedir.
Tesis ünitelerinin teknik özellikleri ve olası çevresel etkilerine ilişkin olarak, ÇED raporunun incelenmesinden, ilgili tüm kuruluşların değerlendirmelerinin de dahil edildiği bir süreç sonunda ÇED olumlu kararının verildiği, raporda tesisin işletilmesi esnasında oluşacak gaz emisyondan kaynaklı tesis alanın civarındaki tarım alanlarına ilişkin değerlendirmede, tesisin son teknolojiyle donatılmış filtreler ile yönetmelikte belirtilen sınır değerlerinin altında tutulacağı, bu durumun belirlenebilmesi için deneme yakma planı doğrultusunda emisyon ölçümlerinin yapılıp gerekli tedbirlerin alınacağı, tesisin tamamının kapalı ve zeminin beton üzeri epoksi malzemesi ile kaplı olduğu, tehlikeli özellikteki çamurun depolanması işleminin yapılmayacağı, toprakla teması olmayan çamurdan kaynaklı kirlenmenin ortaya çıkmayacağı, tesis alanında tüm yolların asfaltla kaplı olduğu, bu nedenle araçlardan kaynaklı herhangi bir tozumanın oluşmasının beklenmediği şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmektedir.
Ayrıca raporun projenin etki alanında bulunan su kaynaklarına ilişkin değerledirmesinde, c tesis alanına en yakın su kaynağının kuş uçusu 1,3 km. mesafede bulunduğu, derenin mevsimsel akış gösteren kuru dere olduğu ve tesisisn bütün altyapı çalışamalarında sızdırmaz beton yapılar olarak tasarlandığı, yüzeysel veya yeraltı sularında herhangi bir kirlilik yükü oluşturmayacağı, atıksuların da mevcut atıksu tesisinde arıtılacağı, mevcut kirlilik yükünde herhangi bir artış olmayacağının belirtildiği görülmektedir
Bu durumda davalı idare tarafından gerekli kurum görüşlerinin alındığı, planların üst ölçekli plan kararlarıyla uyumlu olduğu, projenin baca gazları, toz problemi ve atıksu deşarjları bakımlarından çevreye yürürlükteki standartları aşan olumsuz etkilerinin bulunmadığının ÇED raporu ile ortaya konulduğu ve ÇED olumlu kararına karşı herhangi bir dava açılmadığı, dava konusu imar planı değişikliklerinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olduğu görüldüğünden temyize konu İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı idare ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2.Davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın kaldırılarak dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.