22. Hukuk Dairesi 2014/27425 E. , 2015/7118 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalının malzeme planlama müdür yardımcısı olarak çalıştığını, taraflar arasında imzalanan eğitim sözleşmesi uyarınca üç yıl süre ile davacı işyerine hizmet vermesi gerektiğini, aksi halde cezai şart ödemesinin kararlaştırıldığı, aralarında eğitim sözleşmesi yapıldığını buna göre eğitim sonunda davalının otuzaltı ay süreyle çalışması yönünde taahhütte bulunduğunu, buna rağmen süresi dolmadan iş sözleşmesini feshettiğini bu sebeple sözleşmede belirtilen cezai şart alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesini fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi, kanuna aykırı fazla çalışma yaptırılması, emsali işçilere göre farklı işleme tabi tutularak işverenin eşit davranma yükümlülüğüne uymaması sebepleriyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/II-e maddesi uyarınca haklı sebeple feshetmek zorunda kaldığını, diğer taraftan 15.09.2009 tarihli sözleşmede öngörülen cezai şart ile ilgili maddenin tek taraflı düzenlemiş olması sebebiyle geçersiz olduğunu belirterek davanın reddi gereğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili tarafından temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Cezai şart, mevcut borcun ifa edilmemesi veya eksik ifası halinde ödenmesi gereken mali değeri haiz ayrı bir edim olarak tanımlanmıştır.
Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla, işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, şartları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez.
İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz.
Davalının davacı işyerinde 18.10.2004-12.02.2012 tarihleri arasında çalıştığı, taraflar arasında 30.09.2010 tarihinde eğitim sözleşmesi imzalandığı, buna göre davalının, eğitimin tamamlandığı tarihten itibaren üç yıl süreyle çalışmayı ve haklı sebep olmaksızın işten ayrılmamayı taahhüt ettiği; işçinin kendi isteğiyle ayrılması veya işveren tarafından haklı sebeple fesih halinde, otuzaltı aylık ücret tutarında cezai şart ödeme hükmünün yer aldığı anlaşılmıştır. Davalı fazla mesai yaptığı buna rağmen ücretlerinin ödenmediğini gerekçe göstererek 10.02.2012 tarihinde iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshettiğini bildirdiği tespit edilmiştir.
Mahkemece; davalı işçinin fazla çalışma süresinin ücret kapsamında yıllık ikiyüzyetmiş saati aşan bir fazla çalışma yaptığı ve buradan kaynaklı olarak sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin kabulüne yeter delil elde edilemediği belirtilerek, davalının sözleşmeye aykırı biçimde feshi gereçekleştirdiği dolayısyla cezai şart ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılarak, davalıya verilen eğitimin altı ay ve haftasonlarını kapsar biçimde gerçekleştiği dikkate alınarak cezai şartın altı aylık bölümünün tahsilinin hakkaniyete uygun olacağı gerekeçsiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki imzalanan 30.09.2010 tarihli sözleşmenin hükmünün cezai şart niteliğinde bulunduğu anlaşılmış ise de; hükmün tek taraflı olarak işveren lehine, işçi aleyhine düzenleme niteliğinde olduğu nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.