19. Hukuk Dairesi 2018/3480 E. , 2019/5384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... yönünden davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ... ve ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usülden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği görüşülüp, düşünüldü,
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının davalı ... ile biçerdöver satışı için anlaştığını,satışın dava dışı ... Kiralama A.Ş üzerinden yapıldığını,davalı ... ile dava dışı finans şirketi arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi gereği, sözleşme peşinat bedelinin finans şirketine ödendiğini, davalıların ödenen peşinat bedeli için yapılan bir kısım ödemelerden sonra kalan bedelin tahsili için icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalıların haksız itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazlarının iptali ile davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından başlatılan icra takibinin sadece davalı ..."e karşı başlatıldığı halde diğer davalılara bu davanın yöneltilmesinin mümkün olmadığını,davacının talep ettiği peşinat bedelinin davalı ... tarafından finans şirketine ödenmek üzere davacı tarafa verildiğini,sözleşmenin imzalanmasından sonra davacının ödediği peşinat bedeli ile biçerdöver aksam bedeli ve vade farkına istinaden verilen vadesi gelmiş senet bedelinin ödendiğini ileri sürerek davanın reddi ile davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda,dava konusu icra takip dosyasında ... dışında diğer davalıların bulunmadığı, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermeden davalılar ...,... taraf olarak göstermesinin kendi kusurundan kaynaklandığı, davacının sözleşme ile ilgili işlemleri davalı adına yürütmesi ve finans şirketine davalı adına para göndermesinin Borçlar Kanunundaki vekalet hükümlerine tabi olduğu, davacının bir kısım peşinat ödemelerini davalı ... adına yaptığı, ödemeleri davalıdan alarak yapmasının asıl olduğu ve basiretli tacir olduğu için davalı adına ödediği tüm paralar için kambiyo senedi ya da yazılı bir belge alması gerektiği davacının yaptığı ödemenin yalnız başına iddialarını ispata yeter nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.10.2017 gün 2016/13251 Esas 2017/7180 Karar sayılı ilamı ile “Uyuşmazlık,davalı ... ile dava dışı ... Kiralama A.Ş arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken 73.902,30 Euro’nun kimin tarafından ödendiği ve bu ödemenin davacı tarafından yapılmış olması halinde finansal kiralama sözleşmesi alıcısı ... tarafından davacıya iade edilip edilmediği noktasındadır.Davacı taraf,dava dilekçesindede açıkladığı üzere,kendisine davalı tarafından birtakım ödemeler yapıldığını bildirdikten sonra alacağının henüz vadesi gelmemiş 14.500 Euro bedelli senet ve 12.770 Euro senetsiz bedel olduğunu ileri sürmüştür.Finansal kiralama sözleşmesinin peşinatı olan 73.902,30 Euro’nun davacı tarafından ödendiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır.Bu durumda ispat külfeti davalı tarafta olup,bu bedeli davacının kabulü olan kısım dışında kalanını ödediğini kanıtlamakla yükümlüdür.Somut olayda,herhangi bir vekaletli veya vekaletsiz iş görme akdi bulunmadığı ve tarafların bu yönde bir iddiası olmadığı halde,mahkemece yazılı şekilde davacının ödediği paranın vekaleten dava dışı şirkete ödendiği gerekçesiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda,davalı ...’in yargılama sırasında icra dosyasına konu borca ilişkin itirazından feragat ettiği,icra dosyasındaki borcun tamamını kabul ettiği,icra dosyasına sunulan itirazdan feragat ve borcu kabul yazısının dosyaya ibraz edildiği,ayrıca davacı vekillerinin duruşma sırasında %20 icra inkar tazminatı taleplerinden de vazgeçtiklerini beyan ettikleri gerekçesiyle davalı ... yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,dava konusu icra takip dosyasında ... dışında diğer davalıların bulunmadığı, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermeden davalılar ... ve ..."ı taraf olarak göstermesinin kendi kusurundan kaynaklandığı gerekçesiyle bu davalılar bakımından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece davalılar ... ve ... hakkında davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddedilmiş olması nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren ... ve ... vekiline red sebebi göz önüne alınarak maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş,bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının 5.bendindeki “4.540,50 TL” miktar kısmının kaldırılarak yerine “maktu 2.180,00 TL” rakam ve sözcük dizisinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu haliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan "4.540,50 TL" rakam ve yazısı çıkarılarak yerine "maktu 2.180,00 TL" rakam ve yazısı yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.