2. Hukuk Dairesi 2020/4008 E. , 2020/5188 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar arasında görülen Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesine dayanan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Hükme karşı davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunun kabülü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesinin kararı davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesine göre, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanma kararı verilir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıl zarfında ortak hayatın yeniden kurulmuş olduğunun kabul edilebilmesi için, tarafların bu amaçla bir araya gelmiş ve birlikte yaşamış olmaları, evlilik birliğinin amacına uygun olarak tesis edilmiş olması, bu hususların delillerle ispatlanmış bulunması gerekir.
Davacı erkek tarafından daha önce açılan boşanma davası reddedilmiş, karar 25/04/2013 tarihinde kesinleşmiş; Türk Medeni Kanunu"nun 166/4. maddesine dayalı işbu dava ise 24/05/2016 tarihinde açılmıştır. Tarafların ilk boşanma davasının reddinden sonra biraraya geldiklerini ve ortak yaşamın yeniden kurulduğunu ispat yükü bu iddiada bulunan davalı kadındadır. Davalı kadın cevap dilekçesinde, erkeğin 1,5 yıl önce birkaç kez yanına gelerek bir hafta sürelerle kaldığını, cinsel birliktelik yaşadıklarını ve telefonda davacıya hamile kalmış olabileceğinden bahsettiğini belirterek ortak yaşamın kurulduğunu iddia etmiştir. Davalı kadın duruşmadaki beyanında ise erkek ile biraraya geldiklerinde cinsel birliktelik yaşadıklarını, kendisinin hamile kaldığını ve çocuğu ilaç alarak düşürdüğünü söylemiştir.
Davalı kadın Sinop’ta açılan işbu davaya karşı yetki itirazında bulunurken kendisinin İstanbul’da erkeğin ise Adıyaman ve Malatya’da yaşadığını belirtmiştir. Dosya kapsamındaki tanık beyanları ve diğer delillerin tetkikinden davalı kadının İstanbul’da yaşadığı, davacı erkeğin mernis adresinin ise Sinop olduğu ve yıl içinde Adıyaman’da taş ocaklarında çalıştığı ve böylelikle tarafların ayrı yerleşim yerlerinin olduğu anlaşılmıştır. Kadın tarafından delil olarak dayanılmış olan sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağında davalı kadının ailesinin yardımı ile geçindiği ve çocuğu ile yaşadığı belirtilmiştir. Kadının tanıklarından komşusu Handan, davalının evinde hiç erkek görmediğini, kadının da kendisine eşinden ayrı olduklarını söylediğini ve bu nedenle 1,5 yıl önce balkonda davacıyı görünce davalıya “Gözün aydın” dediğini beyan etmiştir. Kadının tanıklarından Naime’nin beyanında erkeğin eskiden çocuğunu görmeye geldiği, davacının çocuğunu dahi görmeyen biri olduğu
mahkemeden sonra aralarında kopukluk olduğu ve davacının 1,5 yıl önce davalının evine geldiği ifade edilmiştir.
Dosyanın tetkikinden tarafların farklı şehirlerde ayrı yerleşim yerlerinin bulunduğu ve kadının ailesinin yardımı ile geçimini sağlayarak çocuğu ile yaşadığı anlaşılmış olup, davacı erkeğin ortak çocuğu görmek için kadının konutuna gitmesi ve eşlerin evlilik birliğini devam ettirmek amacı taşımadan biraraya gelmeleri dava açma hakkını ortadan kaldırmamaktadır. Bu itibarla, davalı kadın tarafından evlilik birliğinin tesisi amacıyla biraraya gelinerek ortak yaşamın kurulduğu iddiası ispatlanamamıştır. Bu durumda, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2020 (Pzt.)