
Esas No: 2021/2294
Karar No: 2022/549
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/2294 Esas 2022/549 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/2294 E. , 2022/549 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2019 tarih ve 2019/160 - 2019/285 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma, kasten öldürmeye teşebbüs, kamu malına zarar verme,
Hüküm : 1-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan; TCK'nın 302/1, 31/3, 62, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
2-Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan; TCK’nın 82/1-a, g, 35/2, 31/3, 62, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
3- Kamu malına zarar verme suçundan; TCK'nın 152/1-a, 31/3 , 62 63. maddeleri uyarınca mahkumiyetine dair Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararının düzeltilerek CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraat
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Suça sürüklenen çocuk müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkeleri doğrultusunda savunmaya yeterli imkan sağlanıp bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine ve temyiz kapsamına göre yapılan incelemede;
I- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hüküm yönünden;
Yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik suça sürüklenen çocuk ve müdafinin, kamu malına zarar verme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan Katılan Hazine ve Maliye Bakanlığı vekilinin, temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-) Kasten öldürmeye teşebbüs suçu yönünden;
Dinlenen tanıkların sanığın bizzat silahlı çatışmaya girdiğine ilişkin görgüye dayalı beyanlarının bulunmamasına ve özellikle Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarının 17.10.2016 tarihli raporuna göre suça sürüklenen çocuğun el ve avuç içinden alınan svaplarda atış artıklarına rastlanılmadığının tespit edilmesine nazaran silahlı çatışmaya girdiği kesin olarak belirlenemeyen suça sürüklenen çocuğun, ispat edilemeyen müsnet suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
B-) Kamu malına zarar verme suçu yönünden;
Temyiz edenin sıfatı bakımından kamu malına zarar verme suçu yönünden doğrudan zarar gören, davaya katılma ve hükmü temyiz etme yetkisi bulunan Hazine ve Maliye Bakanlığının bu suç yönünden CMK 237/1-2 maddesi gereğince davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek, Katılan Hazine ve Maliye Bakanlığı vekilinin kamu malına zarar verme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İlk Derece Mahkemesince kamu malına zarar verme suçundan mahkumiyetine karar verilen suça sürüklenen çocuk hakkında Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılmaksızın yapılan istinaf incelemesi neticesinde CMK’nın 280/1-a ve 303/1-a maddeleri uyarınca İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet hükmünün düzeltilerek suça sürüklenen çocuğun CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Olayla ilgili yasal düzenlemeler şöyledir:
Bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturma:
Madde 280 – (1) Bölge adliye mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra;
a) İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
g) Diğer hâllerde, gerekli tedbirleri aldıktan sonra davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına,
Karar verir.
(2) (Ek: 18/6/2014-6545/77 md.) Duruşma sonunda bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddeder veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurar.
Yargıtayca davanın esasına hükmedilecek hâller, hukuka aykırılığın düzeltilmesi;
Madde 303 – (1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir.
a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse;
Hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi, özü itibariyle uyuşmazlık hakkında maddi ve hukuki yönleri tekrar ele alınarak yeni bir karar verilmesi anlamına geldiğinden bir tür “ıslah”tır(Yenisey İstinaf ve tekrar Kabulü sh.189,Centel/Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh 359). Esas itibariyle istinaf kanun yolunda aslolan bozma yerine ıslahtır. Bu şekilde ıslah olunan karar, bir bütün olarak yeni bir karar olmayıp ilk derece mahkemesi kararında tespit olunan maddi ve/veya hukuki meseleye ilişkin hataların düzeltilmesi sonucunda ortaya çıkan ve ilk derece mahkemesi kararı üzerine bina edilen kısmi bir hükümdür(Birtek Fatih Ceza Muhakemesinde İstinaf sh.235).
Hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı, kural olarak ilk derece mahkemesi kararı üzerine bina edilen, incelenen kararda kısmi değişiklik yapılarak veya yeni bir hüküm fıkrası eklenerek verilen bir karardır.
Ancak ilk derece mahkemesinin hükmü mahkumiyet iken, İstinaf mahkemesi duruşma açılmasına ihtiyaç duymaksızın CMK 303/1-a maddesi gereğince beraat kararı verip hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine kararı vermiş ise bu kararın hüküm niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Bu itibarla CMK 280/1-a,b,c maddesi kapsamında duruşma açılmaksızın verilen istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine ilişkin kararın, maddi vakıanın belerlenmesi bakımından yeni delil ikamesini veya mevcut delillerin yeniden takdir edilmesini gerektirmeyen hallerle sınırlı olduğunun kabulü gerekmektedir. Doktrinde de, CMK m. 280/1-a (CMK m. 303/1-a) hükmü uyarınca “olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması” gerekçesiyle hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı, bu türden durumlarda duruşma açılması ve bir öğrenme yargılaması yapılması gerekeceği görüşü savunulmaktadır(Kaymaz Seydi Ceza Muhakemesinde İstinaf sh.132, Balcı/Öztürk Ceza Yargılamasında İstinaf ve Temyiz sh 165).
Yargıtayın CMK'nın 193/2. maddesi (ve CMK 223/97 maddesi) hükmünün uygulanmasında derhal beraat kararı verilmesi) bakımından dahi “delil takdiri gereken hallerde” savunma alınmaksızın ve sanık sorguya çekilmeksizin beraat kararı verilemeyeceğini kabul ettiği nazara alındığında CMK m. 280/1-a hükmü kapsamında duruşma açılmaksızın ve delil takdiri yapılmaksızın sadece dosya üzerinden inceleme yapılarak sanığın savunması alınmaksızın mahkumiyet kararı verilebileceğini kabul etmenin ceza muhakemesinin temel ilkelerine aykırı olacağı izahtan varestedir(Birtek Fatih Ceza Muhakemesinde İstinaf sh.235).
Şu hale göre istinaf mahkemesi, İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünü maddi vakıanın sübutu yönünden isabetli bulmakla birlikte, sübutu kabul edilen maddi vakıaya bağlanan hukuki neticenin hatalı olduğunu düşünmekte, mesala eylemin kanunda suç olarak düzenlenmediği ya da suç olmaktan çıkarıldığı kanaatinde ise incelenen hükmün bütünü kaldırılmaksızın sadece hukuki meselenin çözümüne ilişkin mahkumiyet yerine beraat kararı verebilecektir. Yerleşik Yargıtay uygulaması da böyledir.
Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet kararının istinaf edilmesi üzerine, delillerin hatalı değerlendirildiği mülahazasına istinaden 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanıtlanamaması gerekçesiyle duruşma açılmaksızın sanığın beraatine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili, suça sürüklenen çocuk ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, kamu malına zarar verme suçundan kurulan beraat hükmü yönünden sair yönleri incelenmeksizin, hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca bozma sebeplerine göre ve usul ekonomisi gereğince dosyanın Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine kararın bir örneğinin bilgi için Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.