Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1446
Karar No: 2011/2206

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1446 Esas 2011/2206 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hazine, davalının kayden malik olduğu taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptal edilmesi ve muhdesatın yıkılmasını istemiştir. Davalı ise, çekişmeli bölümün kıyı kenar çizgisi içinde kalmadığını belirterek davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Kadastro Kanunu hükümleri uyarınca Hazine'nin dava tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, 6099 Sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti davalıya yükletilemeyeceğinden, davalı tarafın kararı temyiz etmemesine karşın yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulup tutulmayacağı ve davalı lehine avukatlık ücreti verilip verilmeyeceği detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir. Kanun maddeleri: 5841 Sayılı Yasa, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi, 6099 Sayılı Yasa'nın 16. ve 17. maddeleri, 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
1. Hukuk Dairesi         2011/1446 E.  ,  2011/2206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MARMARİS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/10/2010
    NUMARASI : 2009/249-2010/505

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, davalının kayden malik olduğu çekişmeli 144 ada, 30 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer niteliği taşıyan taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmın tapu kaydının iptal ve terkinine, muhdesatın yıkımına karar verilmesini istemiştir
    Davalı, idarece belirlenen kıyı kenar çizgisinden daha önce haberdar olmadığını, iptali istemi ile idari yargı yerinde açacağı davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, çekişmeli bölümün kıyı kenar çizgisi içinde kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesine eklenen 3. fıkra 2 ve 3. cümle ve geçici 10. maddedeki düzenlemeler karşısında 10 yıllık hak düşürücü sürenin hazine yönünden dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitiyle dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, temyiz aşamasında 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde;”... Avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği 17.maddesiyle de davalı tarafın sorumlu tutulamaması süreci uzatılarak infaz edilmemiş karar için de geçerli olduğu” hükmü öngörülmüştür.
    O halde, anılan yasal düzenleme gözetilerek, davalı tarafın kararı temyiz etmemesine karşın usulü kazanılmış hak olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak gerekçelendirilmesi neticeten yargılama giderlerinden ve 29.5.1957 tarih 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden ve harçtan sorumlu tutulup tutulmayacağı ayrıca davalı lehine avukatlık ücreti verilip verilmeyeceği irdelenip, değerlendirilmesi için karar bozulmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi