
Esas No: 2013/3553
Karar No: 2013/7918
Karar Tarihi: 16.09.2013
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3553 Esas 2013/7918 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, .... Mahallesi 160 ada 680 ve 681, 160 ada 5 parsel sayılı sırasıyla 5367,84 m2, 2939,13 m2 ve 1175169,15 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan 680 ve 681 sayılı parseller tarla niteliği ile sahibi bilinemediği için ... adına, 5 sayılı parsel orman niteliği ile ... adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların kendisine ait olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, 160 ada 5 sayılı parsele yönelik davanın reddine, 160 ada 680 ve 681 sayılı parsellere yönelik davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından 160 ada 5 sayılı parsele yönelik, davalı ... tarafından 160 ada 680 ve 681 sayılı parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli 160 ada 680 ve 681 sayılı parseller orman alanı dışında, 160 ada 5 sayılı parsel ise orman alanı içinde bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada; çekişmeli 160 ada 5 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılarak bu parsel hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde ve 160 ada 680 ve 681 parsellerin ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekili ve davalı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 16/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.